Kayıp/Kaçak bedeli de yasal korumaya alındı. Bugünlerde çok karışık duygular yaşıyorum. ‘Eski Türkiye’ yeniden hortlamış gibi. Önce Bankacılık işlemlerinde yılardır verdiğimiz mücadele sonucu elde ettiğimiz haklar şimdi de enerji piyasasında yargı kararları ile kesinleşmiş haklarımız masa başı oyunlarla elimizden alındı. Kayıp kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelinin tüketicilerden tahsil edilmesini sağlayan yasa 17.06.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Tüketici şikayetlerine ve alınan kararlara baktığımızda; tüketicilerin ezici çoğunluğunu ilgilendiren sorunların başında bankacılık işlemleri, iletişim(Telefon ve İnternet) hizmetlerindeki haksızlıklar ile enerji (doğalgaz ve elektrik) piyasasındaki haksız uygulamalar geliyor. Ayıplı Mal ve Hizmet ile ilgili problemler daha somut ve mücadele edilmesi kolay sorunlar.
Dosya Masrafları’nda da yargı yolu kapatılmıştı. Yine tüketici hukuku uygulamalarında yargı yoluyla sonuca ulaşan kazanımlara baktığımızda iki önemli kararın çok belirleyici olduğunu görüyoruz: Dosya Masrafları ve Kayıp/Kaçak Bedeli... . 2014 yılı verilerine göre alınan 5,4 milyon kararın yaklaşık 4,8 milyonunun dosya masraflarına ilişkin olduğu göz önüne alındığında ne demek istediğim net bir şekilde ortaya çıkıyor. Ne mutlu ki, hem bankalar tarafında haksız olarak tahsil edilen ‘dosya masrafları’ hem de Kayıp/Kaçak Bedelinin dürüst tüketiciden alınamayacağına ilişkin ilk kararların altında Başkan olarak benim imzam var: Dosya Masrafları ile ilgili kararı Isparta TSHH Başkanı iken, Kayıp/Kaçak Bedeli ile ilgili kararı da Kahramanmaraş TSHH Başkanı iken almıştık.
Yargı kararları ile sabit: Biz kazandık ancak maç masa başı oyunlarla iptal edildi. Bugün, bu aşamada, her iki karar da yasal düzenlemelerle işlevsiz hale getirildi. Yargı kararları ile tescil edilen kazanımlarımız adeta masa başı oyunlarla elimizden alındı; Uzun süreli bir mücadele sonucu kazandığımız yarış iptal edildi, yeniden başlangıç çizgisine getirildik ve hakların verilebilmesi için yeniden mücadele etmemiz ve kazanmamız isteniyor. Ne yazık ki durum tam da böyle.
Dosya Masraflarındaki hukuksuzluk da, Kayıp/Kaçak garabeti de bize Eski Türkiye’nin mirası. Verilen mücadelenin sonucunda elde ettiğimiz kazanımların yasal korumaya kavuşturulmasını beklerken
‘Eski Türkiye’ ruhu yeniden hortlayıverdi: Haksızlıkların ortadan kaldırılması yerine yapılan haksızlıklar yasal koruma altına aldı. Evet, Dosya Masraflarındaki hukuksuzluk da, Kayıp/Kaçak garabeti de bize Eski Türkiye’nin mirası. Kayıp/Kaçak meselesi zor bir mesele kabul ediyorum, çünkü özelleştirmeler yapılmış ve özelleştirmeler yapılırken bu bedellerin tahsil edileceği üzerinde sözleşilmiş. Şimdi bu bedelin hukuka aykırı olduğunu söyleyerek kesilmemesi gerektiğini söylerseniz, dağıtım şirketleri sözleşmeyle bağlanmış bu ücretleri sözleşmenin diğer tarafı olan devlet’ten alacak, yani fatura dolaylı da olsa yine tüketiciye kesilecektir. Ancak dosya masraflarında böyle bir risk yok bu nedenle konunun halli çok basit: Ya yasaya küçük bir ibare ekler yanlış yorumların önüne geçersiniz ya da yasayı bu haliyle de yasanın ruhuna uygun yorumlarsınız.
Mücadeleye devam… Çok acı çekiyoruz, bu doğru, ancak pes edip bir kenara çekileceğimiz yok, haksızlıklarla mücadeleye devam edeceğiz. Tüketici örgütleri olarak bize düşen Kayıp/Kaçak’la ilgili örnek bir başvuru üzerinden "ANAYASAYA AYKIRILIK DEF'İ" talebiyle dava açmak ve yeni yasadaki tanımıyla ‘Teknik ve Teknik Olmayan Kayıp’ hukuksuzluğunu koruma altına alan yasa maddelerini Anayasa Mahkemesi'ne taşıyarak iptal ettirmek.