Sanateserleri insanlarımız için hem bildik, hem de yabancıdır. Günlük hayatta,televizyonda izlediğimiz filmler, okuduğumuz kitaplar, sokakta karşılaştığımızbir kısım mimari yapılar bunların her biri sanatçı tarafından ortaya konmuşsanat eserleridir. Birçoğumuz sanat ve sanat eseri ile okul yıllarında yakındantanışma fırsatı bulmamıza hatta oflaya tıslaya dahi olsa uygulamasını yapmışolmamıza karşın toplum olarak, sanat eseri ve sanatçıyı algılayamamayı gene desürdürürüz. Hele bu birde günümüz modern sanatı ise, birçoğumuz bueserlere karşı ilgisiz davrandığımız gibi bunlardan rahatsızlığımızı bile dilegetiririz. Çevre sanatı, kavramsal sanat, pop-art, land art olarak tanımlanan1960 sonrası anlayışlar söz konusu olduğu zaman ise, durum daha da ciddi halegelip bunları saçmalıkla değerlendirebiliyoruz.
Bu tip anlayışların gerekAmerika’da gerekse Avrupa’da yaygınlaşması ve toplum tarafındankabullenilmesinin temeli 1960 lı yıllara kadar iner. Toplumumuz ise, gelenekseltuval resmine bağlı modern anlayışları bile yeterince algılamamakta haladirenmektedir. Günümüzde çağdaş teknolojinin gelişmesine bağlı olarak sanatsalanlayışlarda da bir değişim söz konusudur. Bunun paralelinde çağdaş sanatta da,sanatçının işlevi ve konumunda büyük değişiklikler olmaktadır. Sanayi veteknolojinin gelişimine paralel olarak çağdaş sanatta sanatsal kategorilerinçeşitlilik kazandığı buna bağlı olarak ta sanatçının işlevi ve konumunda daeskiye oranla değişikliklerin olduğu bilinmektedir. Geleneksel tuval resmikarşısında alternatif olarak görülen, yaklaşım biçimleri, farklı sanatsaletkinlikler, farklı gruplar sürekli oluş makta ve ortaya çıkmaktadır. Özellikleson 40-50 yıllık süreçte ortaya çıkan bu anlayışlar toplumumuzda , ”Sanatnedir?” sorusu karşısında tereddütlü yaklaşımları da beraberinde getirmiştir.
Bir fuar alanıiçerisinde, insanlar tarafından iteklenen ve belirli bir açıda dönenotobüsleri, bir dağın boyanmasını, sokaktaki ağaçların poşetlenmesini, doğadanalınmış bir taşın ya da ağaç kökünün sergilenmesini şaşkın bakışlarla izleyeninsanlar bunlar sanat yapıtı ise, doğadaki her türlü nesne, yaşanan olaylar dasanat yapıtı mıdır? Sorusunu kendi kendine sorabilmektedir. Eğer bunlar sanatyapıtı olarak kabul edilmeyecekse sanat yapıtını sanat yapıtı olmayandan ayırankriterler nelerdir? Onun bir galeride ya da sanat ortamında sergilenmesi mi?Yoksa bir sanatçının ya da eleştirmenin onu sanat yapıtı olarak adlandırmasımı? Doğrusunu söylemek gerekirse bir şeyin bazı durumlarda sanat yapıtı gibiişlev görebileceğini, bazı durumlarda da bu işlevi yerine getiremeyeceğini çoğueleştirmen ve sanatçılar kabul etmezler. Bu konu da Beatrice Lenoır, “SanatYapıtı” isimli çalışmasında, nesnelerden yola çıkarak, herhangi bir nesneninbelirli anlarda ve belirli durumlarda bir simge olabildiği gibi, bir başkanesne de bazı anlarda bir sanat yapıtı olabilir, bazı anlarda olamaz der ve birtaş parçasının yol kenarında durduğu sürece sanat yapı tı olmadığını ancak birsanat müzesinde özelliklerinden bazılarını göstermek amacıyla, mesela biçim,renk,doku vb. sunulduğunda sanat eseri olarak algılanacağını söyler. Aksitakdirde birisi çıkıp, o zaman yolda bozulan arabasının trafik alanı dışarısınaçıkartılması için iteklenmesini ya da binasının boyamasını sanat olayı imiş gibidüşünmesi yanlış olur.
Önemli olan yapılan işino an için hangi amaçla yapıldığı ve duyulan estetik kaygılardır. Burada sanatçısadece kendi bireysel tutkularını gerçekleştirmek amacında değildir. O daortaya koyduğu çalışmayla bir şeyler anlatmak ve anlaşılmak ister. Ancakseviyesi ve estetik anlayışları gelişmiş olan toplum ve kişiler bunudeğerlendirme-kavrayabilme yeteneğini gösterebilir. Aslında birazda bize gülünçve anlamsız gelen günümüz çağdaş sanat eserlerini anlayamama, bu yeteneğinkazanılmamış olmasından değil midir?
Pop-Art: Toplumsalkaynaklara, psikolojik ve psikanalitik temellere dayanan bir sanat türüdür.Endüstrileşerek gelişen toplumlarda orta sınıf halkın her türlü haberleşmearaçları, film yıldızları, her çeşit tüketim ürünleri ve malzemeleri tasvirkonusu edinebilmektedir. Bu anlayışta, genellikle kitle iletişim araçlarındanesinlenmiş ya da alınmış imgeler-semboller kullanılır. Çevre Sanatı: Çevre,insan yaşam koşullarının insan-doğa ilişkileri ortamında değerlendirilmesiolayıdır. Mimari eserlerin estetik formları, kentsel peyzajlar, inşaat şantiyeleriningeçici duvarları, fabrika bacaları vb. yüzeyler sanatsal girişimlerle çevreyehoşa giden görünümler kazandırmayı amaçlar. Land Art-Arazi Sanatı: Sanatınuygulama alanının genişletilmesi anlayışına paralel olan çağdaş sanathareketleri içerisinde yer alır. Bu anlayıştaki eserler bir galeridesergilenebilecek boyutta olabileceği gibi, yüzlerce metrekare alan kaplayan veancak doğada gerçekleştirilebilecek nitelikte de olabilir.
KavramsalSanat: Görsel ya da dokunsal olmaktan çok, zihinsel bir imge yaratmayıamaçlayan sanat anlayışı. Söz konusu anlayışta üretilen yapıtlar, alışılagelmiş geleneksel malzeme ve teknikleri kullanmak yerine, sanatsal etkiyiformüller, videobantları, konuşmalar vs. ile elde etmeyi amaçlar.