Kahramanmaraş insanının özel tutkuları var. Bunun başında; Tüm yöneticilerin, idarecilerin ve memurların vs. hepsinin Kahramanmaraşlı olmasını ister. Bu bizi fazlasıyla mutlu eder. Ancaaaak… İşin aslına bakıldığında da hemşericilik tutkusunun hiç de doğru olmadığı görülür. Bence; yabancı olması ilimize ayrı bir değer katar. Yerli yöneticiler ve idareciler istenildiği gibi görev yapamaz. Çünkü eş dost, hatır gönül ağır basar. Yerli müdürler bu yüzden gerekli başarıyı gösteremez. Ama aynı müdürler dışarıda sosyal, kültürel ve birçok başarıya imza atarlar. Onun için yerlinin yerine yabancı geldiğinde en azından eş dost edininceye kadar günü dolar başka yere tayini çıkar. Burada öyle müdürler var ki şimdi burada ismini zikretmek istemiyorum. Yıllarca o koltuğu bırakmaz, iş de yapmaz. Sorarsan çok çalıştığını söyler durur. Ama buna, belki kendisi de inanmaz…
Gelelim işin özüne; Hayrettin Güngör’ün Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak açıklandığında yediden yetmişe hep burun kıvırdık. Nedeni de ilimizde hiç tanınmadığını, üstelik merkezden olmamasını bir dezavantaj olarak algıladık.
Merkezden veya ilçelerden hatta mahallerden birisinden olması hiç önemli değil aslında. Başka ilden de olabilir. Hepsi milletin, bu memleketin yetiştirdiği değerli insanlarımız olduğunu aklımıza getiremedik. . Zamanında İbrahim Öztürk burada valilik yaptı. Daha sonra tüm görüşler bir araya gelerek önce belediye başkanı ardından bağımsız milletvekili olarak seçildi. Yani bu kültürü yaşamışız, bugün neden yaşamayalım?
Geçtiğimiz hafta sonu Hayrettin Güngör, alışılmadık bir ziyaretler gerçekleştirdi. İl merkezinde bulunan gazete cemiyetlerini ziyaret etti. En son da Büyükşehir Gazeteciler cemiyetindeydi. Birlikte bir saate yakın zaman geçirdik. Bizler sorduk kendisi cevapladı. Bu süre içerisinde hiç sinirli olmayan oldukça alt yapısının sağlam ve bir o kadar da sempatik olduğu izlenimi verdi. Evet, alan tecrübesi yok ama Belediyeler Birliği Genel Sekreteri olması belediyeciliği iyi bildiği anlamına geliyor. Ne var ki pratik de gerekiyor. O da en kısa zamanda alan hâkimiyetini elde edeceği kesin. Son yapılan yerel seçimlerde Onikişubat Belediye Başkanı Hanifi Mahçiçek, Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş ve Andırın Belediye Başkanı Baki Tezcan’ın dışında diğer başkanların Belediyecilikle ilgili tecrübelerinin olmadığı bilinmekteydi!
Ak Partinin başarısı belediyecilikten geldiği için Belediye Başkanını çalıştırmasını ve yönetmesini çok iyi biliyor. Eğer yeteri kadar çalışma göstermiyorsa onu genel merkez aktif hale getirmesini de çok iyi biliyor.
Hayrettin Güngör’ün teorik olarak tecrübesi oldukça fazla. Güngör ben mutfaktan geldim diyor. Pratik bilgisi yok ama sıfır bilgiyle gelen başkanlar başarılı oluyorsa eğer; Güngör’ün başarılı olmaması için hiçbir sebep geçerli değil.
Diğer taraftan:
Basın ve sosyal medyaya önem veren yöneticilerin başarısız olması pek olası değil.
Basın ve sosyal medya ile barışık olmayan bir başkandan başarı beklemek de hayal olur.
Siz istediğiniz kadar başarılı belediyecilik sergileyin eğer onu pazarlama yeteneğiniz yoksa hiçbir başarı kabul görmez.
Eğer istişare kabiliyetiniz yoksa o da olmaz.
Biz bu sayfalarda çok yazılar yazdık. Yıllar boyunca basına değer vermeyen yöneticileri de çok gördük. Verilen emeğe karşılık bir teşekkürü dahi çok gördüler.
Biraz eksilere dokunduğunuzda, kötü bir basın karalamasına maruz kalırsınız. Ambargoyu hemen kapınızda bulursunuz.
Lütfen başkanım, sizler işin merkezinden geldiniz. Lütfen istişareye önem verin. İstişare kurulunuzu iyi seçin. İnandığınız bir basın mensubunu da bulundurun.
Çünkü halkın nabzını çok iyi bilir ve sizi doğru yönlendirir.
Kahramanmaraş’ın kendisine has hassasiyetleri vardır. Vatandaşla tokalaşırken lütfen gözüne bakın ve samimi olduğunuzu gösterin. Tepeden bakmayın kendilerinden birisi olduğunuzu her fırsatta hissettirin.
“Belediyecilik, halkın taleplerini karşılama sanatıdır.” Demeniz değişik yeni bir terim olarak hafızamızda yer buldu.31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerden sonra 1 Nisan’da aynı samimiyetle kalmanız en büyük isteğimizdir, Sayın Başkanım.