Türkiye her zaman sert coğrafyada bulunması nedeniyle zor bir ülke. Osmanlı imparatorluğundan miras kalan topraklarımızın jeopolitik konumda olması nedeniyle sorumluklarımızda sorunlarımızda önemli ölçüde artış gösteriyor. Bugün ülkemiz, içeride ve dışarda bir dizi sorunla karşı karşıya bulunmakta. Küresel sistemde belirsizliklerin giderek derinleştiği, sorunların sınırı aşan karakteri, hem tarihi hem de jeopolitik mirasla birleşerek bir sürü zorluk yaratıyor. Böylesine kaotik bir ortamda sistem giderek artış gösteriyor. Bunun başında; ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi ve güvenlik taleplerine yeteri kadar cevap vermek için daha çok çaba sarf etmek gerektiği de bir gerçek. Bu nedenle, iki asırlık yönetim sistemini değiştirmek için Pazar günü referandum için sandık başına gidildi. Sistemin değişikliğine gidilmesi için halkın oyu az fark olsa da evet çıktı. Bu oylamada sonuç ne çıkarsa çıksın insanlarımız %86 katılım sağladı. Ülkemizin karşı karşıya bırakıldığı krizlerin üstesinden gelebilmek için millet olarak birlik olmanın tamda zamanı olarak görmek gerekiyor. Bundan sonra Türkiye’nin kaybedecek zamanı yok. Seçim gündemini artık geride bırakıp, gelecek için azimle çalışıp üretmesi ve hep birlikte daha müreffeh bir Türkiye inşa etmek gerekiyor. Dünya’da değişik coğrafyalarda savaş gerilimlerinin yükseldiğine tanık oluyoruz. Buna Ülkemizde dâhil. Dünya ekonomisinin belirsizlik rotasına girdiği düşünüldüğünde, Türkiye‘nin önündeki ekonomik sorunlarından kaynaklanan risklerin ve yükümlülüğünü görmesi gerekecektir. Bundan sonra katma değeri yüksek, verimlilik esaslı yatırımlara yönelmenin çok değerli olduğuna inanmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanı: Recep Tayyip Erdoğan’ın işsizliği azaltmak için işverenlere işçi almayı artırın sözleri burada çok önemlidir. Ancak; yatırım yapmadan da ne istihdam artıyor ne de ihracat artıyor. ‘Hele şu 16 Nisan geçsin’ Dediklerini duyar gibi oluyorum. Artık o tarihi Pazar gününü geride bıraktık. Önümüzde engelde kalmadı. 18 maddeden oluşan yeni anayasa paketi, referandum oylamasında kabul edildi.1982 darbe anayasası neredeyse tarih oldu… Televizyon ve gazete sayfalarında Referandum tartışmaları devam ediyor. Bu tartışmaların bir yarar sağlayamayacağını da biliyoruz. Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözlerini anımsayarak seçimi bitirdik. Bundan sonra karşılıklı suçlamaları ve eleştirileri bir tarafa bırakıp artık yolumuza bakmalıyız. *** Referandumda Kahramanmaraş seçmeni yine Ak Partiye desteğini sürdürdü. %73.97 oranı bu yüksek bir rakam. Yatırımların en çok yapıldığı İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Mersin ve diğer bazı büyük iller maalesef hayır oyu kullandı… İster Yerel, ister genel, ister referandum seçimlerinde Kahramanmaraş hep iktidar partisine büyük destek verdi... Bundan sonra Kahramanmaraş’ın bu dik duruşu ve iktidar partisine verdiği desteğine karşılık daha çok yatırım olarak döner diye düşünenlerdenim... Şunu da unutmayalım: Kahramanmaraşlı severse gönülden sever. Hiç bir karşılık beklemez, verirse alır, vermezse istemez. Bu her Maraşlının yüksek gururundan kaynaklanmaktadır. yy. Türkiye’sinde bu ne kadar geçerli? onu da bir düşünmek lazım.