Sevgili Ertuğrul vefalı bir okur. Oğulcuk’tan İnsanManzaraları’nın sıkı takipçisidir kendisi. Eleştirel okur. Gördüğü bir eksiği,aksaklığı not edip aktarır. Sözle veya yazıyla…
Bir Nazar Eyledim’i okumuş. Aradı beni telefonla. Hoşbeşten sonra özellikle Garip Köksal’ı,Gıravatlı Eşek’i, Zurnacı Hasan’ı ve Kırmızı Bedford’u çok keyifle okuduğunusöyledi: “Bunların havası, tadı, anlatımı bir başka.” dedi. Ben de kendisindenyazılı olarak duygularını anlatmasını istedim. İşte Ertuğul Yalçın kardeşimin”İkrar ve İftihar” başlıklı yazısı. Teşekkürler ediyorum. Ben aradan çekiliyorum.Söz Ertuğrul Yalçın’da:
.
“Oğulcuk, ilk bakışta üç heceli gırtlakla dudak arasındaşekillenen bir kelime. Yürek, gırtlak ve dudak üçlüsünde söylendiğinde; evlat,evlada duyulan hasreti çığıran benim köyümün adı. Yozgat'a bağlı, Boğazlıyanilçesinin geçmişte ikiyüz haneli ,göç nedeniyle kırk elli haneye düşengittiğim, gördüğüm, bu köy benim köyüm dediğim (!)yakınken bile hasretim,Oğulcuğum.
.
"Oğulcuktan İnsan Manzaraları"na nasıl bakarsanöyle görürsün. Bu manzara sadece ağaç, su, dağ, tepe anlatmıyor. İnsanı,insanın içinde bulunduğu ruh halinin derinlerde şekillenen manzarasınıanlatıyor değerli insan, emekli edebiyat öğretmeni, gönül adamı sayın MustafaTopaloğlu Oğulcuk’tan İnsan Manzaraları’nda.
.
"Oğulcukluk " ve"Bir NazarEyledim"adında iki de kitap yayınladı. Okudum bu kitapları. Okurkenküçüldüm, büyüdüm, ağladım , güldüm. Tekrar tekrar köyümün yamaçlarında gezdim.Bostanında uzanıp alaçıkta uyudum, semayı seyrettim. Özünde çimdim. Bağındabağban oldum. "Akan su pas tutmaz" diye dereden akan kirli suyuüfledim, içtim. Kırmızı Bedford'da vefayı gördüm. Zurnacı Hasan'la köprüdengelin geçirdik. Garip Köksal'ı tanıdım, içim doldu.
Değerli hocam, güzel insan! Bunları seninle, seninsayende defalarca yaşadım.
İKRARIM VE İFTİHARIMSIN iyi ki varsın. Alkış az gelir.Ayağa kalkıp ihtiramla eğiliyorum."