Geçen gün Kadirli’ye düştü yolumuz. Daha doğrusu yolumuzu Kadirli’ye düşürdük. Osmaniye’deydik. Hafta sonu Hemite’ye gittik. Yaşar Kemal’in köyüne. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde kısa bir süre kaldık. Yaşar Kemal Kültür Merkezi kapalıydı. Parkta kısa bir süre oturup soluklandık.
Buraya kadar gelip de Kadirli’yi görmesek olmazdı. Çevirdik rotayı Kadirli’ye. Kadirli’ye geldik. Şehir içini şöyle bir turladık. Çıktık Kadirli kalesine. Kaleden kuşbakışı Kadirli’yi seyrettik. Kadirli, nüfusu 100 bini aşmış bir büyük ilçe merkezi. Hem de çoğu il merkezinden daha fazla nüfusa sahip.
Mevsim kış olduğu için hava soğuktu. Kale tenhaydı. Düğün heyecanı yaşayan birkaç çift gördük. Onlar da bu mutlu günlerini kayıt altına almak için olsa gerek Kadirli kalesine gelmişlerdi. Bol bol fotoğraf çektirdiler.
Fazla kalmadık Kadirli kalesinde. Dönüşte Kadirli Kent Müzesi’ne uğradık.
Kadirli Kent Müzesi 2016’da açılmış. Eski Kadirli Hapisanesi restore edilerek müzeye dönüştürülmüş. 1970'de cezaevi olarak inşa edilen binayı Kadirli Belediyesi ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) birlikte restore ettirmişler. Şimdi Kadirli Belediyesi bünyesinde Kent Müzesi olarak hizmet veriyor. Kadirli Kent Müzesi’ni haftanın altı günü (pazartesi kapalı) ziyaret edebilirsiniz.
Kadirli Kent Müzesi’nde yörenin yemek kültürü, el sanatları ile sosyal ve ekonomik yaşantısından ögeler sergileniyor.
Kadirli Kent Müzesi yörenin kültürel ve folklorik ögelerinin yanında sosyal ve ekonomik yaşantısına dair kültürel değerleri barındırıyor. Müzede Çukurova doğumlu ünlü sanatçıların balmumu heykelleri, özel eşyaları ve eserleri yer alıyor. Yaşar Kemal, Vahap Kocaman, Âşık Feymani bunlardan bazıları. İşte Feymani'nin el yazısıyla yazdığı "Vasiyetim" şiiri:
"Ben gidince bu dünyadan
Gelecek sansınlar yeter
İstemem şanı şöhreti
Adımı ansınlar yeter
Sözlerime tapmasınlar
Mezarımı öpmesinler
Heykelimi yapmasınlar
Sade inansınlar yeter
Feymani mülkü niderim
Can gelmişim ruh giderim
Işmarla irşad ederim
Amma inansınlar yeter"
Kadirli Kent Müzesi, Kadirli’nin yüz akı. Müzeyi gezerken geçmiş zamana bir yolculuk yapıyorsunuz. Kitaplar, tablolar, el işi alet ve edevat sizi alıp götürüyor öncesi bilinmeyen zamanlara. Bir hoş oluyorsunuz.
Bir hapishaneyi bir kültür merkezine dönüştürenleri candan kutluyorum. Ne iyi etmiş Kadirlililer. Bir ceza ve tutuk evinden öyle bir kültür evi yapmışlar ki insan o evi gezince huzur buluyor. Mutlu oluyor. O cezaevinin kasveti kayıplara karışmış. Yerini sevince, neşeye bırakmış.
Söz buraya gelmişken bizim Boğazlıyan Cezaevi de yeni yerine taşındı. Eski bina şimdi ne durumda acaba? Boğazlıyan Belediyesi bu binayı kent müzesi olarak Boğazlıyan’a kazandırsa ne güzel olur. Boğazlıyan Belediye Başkanı Gökhan Coşar’dan bunu rica ediyorum. Boğazlıyan Belediyesi, Şeker Fabrikasıyla el ele verip bu binayı restore edebilir. Kent Müzesi için ideal bir yer bu bina. Müzede geçmişten günümüze gelen kültür değerlerimiz, etnografik ürünler sergilenir. Kaymakam Kemal Bey ve Boğazlıyan'a hizmet etmiş simalar; Boğazlıyan’ımızın yetiştirdiği pehlivanlar, yazarlar, devlet adamları, sanatçılar için özel bölüm ayrılır müzede. Bunlar gelecek nesillere tanıtılırsa çok güzel olur.
Boğazlıyan için bir kent müzesinin şart olduğunu düşünüyorum. Kadirli yaptıysa Boğazlıyan niye yapamasın? İstenirse yapılır. Yeter ki Belediye Başkanı Gökhan Coşar bu meseleye bir el atsın.
Boğazlıyan da ceza ve tutuk evinden bir kent müzesi kazanır. Fevkalade olur.
Öyle değil mi dostlarım?