Kahramanmaraş yerel basını, 2016 yılında büyük değişiklik yaşadı. Günlük yayın yapan 11 yerel gazetelerin sayısı ikiye indirildi. Ayakta kalmayı başaran gazetelerden biri Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi, diğeri ise Manşet Gazetesi. 11 gazete ikiye indirildikten sonra 12 sayfa çıkan gazeteler, şu anda 16 sayfa olarak yayım hayatına devam ediyor. Bu gelişme hem iki gazetenin niteliğini artırdı hem de baskı kalitesini ön plana çıkarttı. Ayrıca günlük gazetelerimiz, yerel gazeteden çıkıp ulusal gazete görüntüsü kazandı. Şunu da belirtmek lazım: 2015 yılında Basın İlan Kurumu’nun (BİK) ilimize gelmesiyle birlikte, yerinde ve zamanındaki uyarılar yaparak okuyuculara daha iyi bir gazete sunmanın öncülüğünü yaptı. İkinci değişiklik ise Kahramanmaraş Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Abid Vanlı’nın Elazığ’a Basın İlan Kurumu (BİK) Müdürü olarak atanması oldu. Vanlı’dan boşalan Cemiyet Başkanlığına tek liste ile yapılan seçimde, Aslan Deveboynu seçildi. Yeni yönetim ise şu isimlerden oluştu: Arslan Deveboynu, Mehmet Mümtaz Yüzbaşıoğlu, Serdar Erdoğan Yılmaz, Elbistan’dan Ökkeş Saatçi, Afşin’den Ömer Kösebalaban. Bu görev değişikliğinin Kahramanmaraş basınına artı getireceğine kesin gözüyle bakılıyor... Önümüzdeki süreçte yeni yönetimin, yerel basının daha da güçlenmesi, çalışanlarının daha nitelik kazanması için çaba harcayacağına eminim. Bu alanda bir an önce halledilmesi gereken bir konu da cemiyetin kendisine ait bir binasının olmaması... Bu konunun da önümüzdeki zaman diliminde mutlaka çözülmesi gerekiyor. Kan değişikliği elbette ilimiz basını adına bazı önemli kazanımlara imza atacaktır. Bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak basın sektörünü temsil eden bu cemiyetin gazeteciler adına, ne kadar önemli görevleri olduğu azımsanmayacak kadar önem teşkil etmektedir. Basın; yasama, yürütme ve yargının yanında dördüncü kuvvet olarak tanımlanır. Gazeteciler, toplum adına toplumu denetleyen kamu denetçisi konumundadır. Başka bir tanımı daha var; “Basın halkın, gözü, kulağı ve sesidir.” Bu cümle de evrensel bir kuraldır... Gerçekten de toplum yapısı içerisinde birbirleriyle ilişki kurmakta güçlük çeken kesimler arasında bağlantıyı gazeteciler yaptıkları haberlerle kurarlar. İnsan hakları, kültürel çoğulculuğu içine alan demokrasi ve hukuk devletini destekleme gibi önemli görevleri de üstlenmektedir. İşte, 15 Temmuz darbe girişimini o gece de Gazeteci Hande Fırat’ın Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la cep telefonuyla canlı yayın yapması ve akabinde insanların sokağa çıkması konunun önemini taşır nitelikte bir örnektir. İşte o çağrı FETÖ terör örgütünün darbe girişimini son anda önlemişti. Gazetecilik mesleğinin ve onu temsil eden STK’ların ne kadar önemli olduğunun bilinci içerisinde hareket etmekte fayda var. Yeni yönetim bunu başaracak ve gazeteciliğin onurunu en üst yere taşıyacaktır. Tabi ki bunu yaparken de kamu görevi yapan cemiyetin yalnız başına bir şeylerin üstesinden gelmesi de mümkün değil. Diğer kamu kurum ve kuruluşlar da buna destek olmalıdır. Bunun örneklerini birçok ilde görmek mümkündür. FETÖ’nün hain darbe girişiminde Türk basını devlete ve vatana bağlığını ispat etmiş ise ilimiz basını da yaptığı yayınlarla devletimize, vatanımıza ve milletimize hizmet etme noktasında tam olarak görevini yerine getirmiş ve getirmeye de devam etmektedir. Basının bu kadar önem taşıması da demokrasi ile yönetilen ülke olduğumuzdan kaynaklanmaktadır. Bunu da unutmamak ta fayda var.