Kahramanmaraş Ticaret veSanayi Odası Aylık Meclis toplantısına gündemin dışında her ay değişik konuları kapsayan bir konuğu davet eder. Bu ayın konuğu da İl Emniyet Müdürü Doğan İnci oldu. Konuşmalarında tamamen irticalen yaptı. Konuşmasının bir bölümünü aktarıyorum: ‘Kahramanmaraş bir huzur kenti…’ ‘Yasalara saygılı…’ ‘İşlenen suçlar genellikle basit adi suçlar…’ ‘Geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre suç oranı %8 oranında azalma gösterdi...’ ‘Uyuşturucu ile mücadelemize devam ediyoruz. Okul önlerinde uyuşturucu satmak isteyen 9 torbacıyı gözaltına aldık...’ ‘Sigara ve uyuşturucu tacirlerine karşı yaptığımız sıkı kontroller sonucunda, birkaç ay içerisinde çok miktarda kaçak sigara ve uyuşturucu ele geçirildi…’ ‘Kaçak sigaralar ucuz diye alınıyor. Bunları Suriye üretiyor. İçlerinde ne olduğu belli olmayan sigaralar tamamen sağlımızı tehdit etmektedir…’ ‘Bundan elde edilen gelirler tamamen terör örgütünün kasasına giriyor’.Vs,Vs. +++ Evet, müdürümüzün tespiti doğrudur. Ülkemizin en huzurlu illerinden birisi olduğunu biliyoruz. Ve bunu devamlı seslendiriyoruz, bir basın olarak. Kahramanmaraş, Vatanına, Milletine,Devletine,Bayrağına ve Namusuna düşkündür. Bu her Maraşlının kırmızı çizgisidir. Toplumsal barıştan yanadır. Bu hassasiyetine önem verildiği zaman hiçbir sorun olmaz. İlimize gelen Vali olsun, emniyet müdürü, olsun bürokratlar olsun, askeriye olsun bunu hep ön planda tutarlar. +++ Maraş olaylarını yaşayan birisi olarak: 1978 yılında o tarihte görevli olan Vali, EmniyetMüdürü ve komutanlar kendi yetkililerini kullanıpinisiyatif alsalardı,tahmin ediyorum, olaylar başlamadan önlenebilirdi. 3 gün üç gece devam etmez,ilimizinde olaylarla ismi anılmazdı! Türkiye tarihinde belki kısa aralıklarla biraz nefeslenebilir ama uzun süre rahat nefes almamıza dış güçler ve onun desteklediği terör örgütleri aracılığı ile fırsat tanımak istemezler. Şimdi olduğu gibi… Artık işin boyutu değişti; kim suç işlerse işlesin kesesine kalmayacağı artık anlaşıldı. Yılbaşı gecesi REİNA da 39 kişiyi katledenin en sonunda yakayı ele vermesi en yakın örneklerinden birisi olarak kabul etmek gerekiyor. Keşke Rusya Büyükelçisini öldüren Mert Altıntaş sağ olarak ele geçirilmiş olsaydı da arkasında hangi güçlerin olduğunuanlasaydık iyi olurdu. Ne yazık ki her gün medyanın teknolojik kapasitesi sayesinde tüm haberler, görüntü, ses ve çeşitli ifadeler ile seyredenler, kendilerini kurbanlarının yerine koymaya ve onların yaşadığı dehşeti hissetmeye zorlanmaktalar. Bu da sadece terörü yaşayanların değil, bütün bunlara seyirci kalanların psikolojiktravma yaşamalarına sebep olmaktadır. Bu konuya da bir sınır getirmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Terör haberleri terör örgütlerinin değirmenine su taşıdığı kanısındayım. Ülke insanı olarak son derece morale ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçiyoruz. Ancak terörle mücadele ve Fırat kalkanı operasyonunda elde edilen başarılar moralimizinyükselmesine neden olduğununda farkındayız herhalde.