Bir dostumuz, Menzelet Barajına sıfır bir bağ satın almış. Gurup arkadaşlarımızla hayırlı olsuna gittik. Hemen Kılavuzlu Parkının önünden gidiyorsunuz, şehre yaklaşık 7 kilometre mesafe de, sağlı sollu çam ağaçları arasından yeşil ve mavilikler arasından giderekken, “ Maraş Türkiye’nin en güzel şehri” vurgusu yapıyoruz. Hava soğuk olmasına rağmen,olta balıkçıları yolboyu dizilmiş bir yandan balık tutuyor diğer yandan ızgara balık keyfi yaşıyorlar ve tabi ki ciğerleri oksijen bayramı yapıyor. Biraz sohbet ediyoruz. Gazeteci olduğumu öğrendiklerinde, ağabey şimdi çok güzel ama yazın tozdan gözümüz açılmıyor, belediyemizin bu yolu asfatlayacağını duyduk, bekliyoruz dediler. Hemen yanındaki kardeşimiz ise, baraj çevresine Adana’da olduğu gibi yürüyüş yolu yapılmasını önerdi. Nasıl bir şey istiyorsunuz? Diye sorduğumda, baraj çevresine yürüyüş yolu yapılmalı, ne bileyim yol ışıklandırılmalı, insanlar yaya ve bisikleti ile bu yolda gezmeli, hatta fayton turları yapılmalı. Ayrıca barajda tekne turları düzenlenmeli. İnsanlar, gözlemesini yemeli. Herşeyden önce buralara bağ evleri dışında imar izni verilmemeli. Hele hele çok katlı binalarla bu güzelim vadi beton yığını haline getirilmemeli, dediler. Bizde buradan Büyük Şehir Belediye Başkanımıza vatandaşlarımızın düşüncelerini ve beklentilerini aktarmış olalım.
TANITIM ÖNEMLİ Tabi Kahramanmaraş gerçekten yeşil ile mavinin iç içe olduğu, farklı kültürel değerleri olan bir kent, ancak turizm fakiri. Bunun birazda coğrafyamızla ilgili olduğunu düşünüyorum. Yol güzergahı üzerinde bulunmuyoruz. Ancak bunu kırabiliriz. Çünkü bu kent keşfedilmeyi bekliyor. İşte teleferik projesi hayata geçirilip, hem yayla turizmi hem de kayak merkezinin yapımı ile birlikte en azından çevre illerden turistler gelmeye başlayacaktır. Bu arada tanıtım noktasında Gaziantep örnek alınabilir. Fatma Şahin hanımefendinin daha önce bakanlık yapmasından kaynaklanan medya dostukları edinmesi, tanıtımda komşuyu çok iyi bir noktaya getirdi. Bakıyorum sık sık ulusal kanalar Gaziantep’de programlar yapıyorlar. Bizim belediye başkanlarımızda bu konuda son yıllarda atak yapmış durumdalar. Örneğin Menzelet Barajına yapılan Su Sporları Merkezi, park alanları takdire değer çalışmalar diye düşünüyorum. Şunu söylemek istiyorum, turizm kentler için önemli ve ancak değerlerimiz kıymetini bilmeli ve iyi değerlendirmeliyiz.
TECRÜBE AYRI ŞEY Uzatmayalım İbrahim Çakmak kardeşimize hayırlı olsun dedikten sonra, Yer altı Çarşısı Esnaflarından Durdu Ustamız soğuk havada, sıcak çayımızı yudumlarken bağcılıkla ilgili enteresen bir hikaye anlattı. Adamın biri bağına çok iyi bakarmış, her yıl 7 defa kazdırırmış. O yılda bağın bakımını yapanlara parasını vermiş ve aynı şekilde kazdırmış. Sonra yaz gelmiş, bağın sahibi üzümler şıralanınca bir hetifini sıkmış, bakmış ki 6 damla su çıkmış, çağırmış bağgatçıyı(kazmacıları) sen bunu kaç defa sürdün? Bağgatçı, 7 defa sürdüm deyince, hayır demiş doğru söyle sen bunu 6 defa sürmüşsün, işte ispatı diye anlatınca, adam kabul etmiş. Durdu usta hikayelerini ardı ardına anlatmaya devam ederken, bir de kendi mesleğinden yani kunduracılıktan örnek verdi. Neyse biz uzatmayalım. Diyeceğim şu ki, tecrübe çok önemli ve gençler bir mesleği seçerken, iyi ustaların tezgahından geçerse mesleklerinde başarılı olurlar. Ancak bu gün yavrularımız eskiden olduğu çıraklığa gidemiyor. Böyle olunca da kimi mesleklerde çırak ve kalfa sorunu yaşanıyor. Son söz, bir insan hangi mesleği seçerse seçsin o mesleğin hakkını vermeli, unutmayalım ki işini iyi yapmak gerekiyor. Çünkü mesleğini iyi yapanlar her zaman başarılı olmuşlardır. Buradan ustalarımız da ellerinden öpüyoruz. Kalın sağlıcakla.