MESDER Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneğinde 9 Mart 2024 günü “Mesder  Edebiyat Sohbetleri”  programında; Türkolog Nimet TEKEREK’in  sunumuyla “Cedit Hareketinin Türk Dünyasında Edebiyata Yansımaları” konulu konuşmaları gerçekleşti. Dernek başkanı Lutfi BİLİR’in açılış konuşmasıyla başlayan programı izleyici şair ve yazarlar pürdikkat dinledi.

Program konuşmacısı Nimet Tekerek, katılımcılara teşekkür ettikten sonra sözlerine şu şekilde devam etti:
“KAZAN BÖLGESİNDEN BAŞLAYAN USUL-İ CEDİT HAREKETİ 1917 EKİM DEVRİMİ ETKİSİYLE TÜM RUSYA TÜRKLÜĞÜNE YAYILDI”
“Rusların 1552’de Kazan’ı işgal etmesiyle birlikte bu sahada yaşayan Türk ve Müslüman halka bir dizi baskı uygulanmış ve Ruslaştırmak- Hristiyanlaştırmak esasına dayanan bir politika izlenmiştir. İlminskiy’nin sistemli dil politikaları ile de kendi varlık bilinçlerine uzaklaştırılan Rusya Türklüğü, ekonomik, sosyal ve kültürel sahalardan oldukça geri bir durumda bırakılmıştır.
İsmail Bey Gaspıralı, İstanbul’da aldığı eğitimle Osmanlı yenileşme adımlarına şahit olmuş, bilhassa Ahmet Mithat Efendi’den oldukça etkilenmiştir. Ahmet Mithat Efendi gibi kendisi de ‘seslere dayalı bir okuma öğretimi sistemiyle’ çocuklara hızlı bir şekilde okuma öğretilebileceğini göstermiş ve adına ‘Usul-i Cedit’ dediği, başta eğitim olmak üzere toplumun pek çok sahasına sirayet eden bir sistem geliştirmiş, Kazan bölgesinden başlayan Usul-i Cedit sistemi ve Usul-i Cedit okulları, 1917 Ekim Devriminin de etkisi ile tüm Rusya Türklüğüne hızlı bir şekilde yayılmıştır.”
Nimet Tekerek Usul-i Cedit Hareketinin İsmail Gaspıralı tarafından sistemleştirilerek bütün dünya Türkleri arasında yayıldığından bahsederek, sözlerine şu şekilde sürdürdü:
“USUL-İ CEDİT HAREKETİ, GASPIRALI TARAFINDAN SİSTEMLEŞTİ, HIZLI BİR ŞEKİLDE TÜM TÜRKLERE YAYILDI”
“Yenileşme çabalarında en önemli güç vasıtası edebi eserler ve gazetecilik olmuştur. Çıkardığı ‘Tercüman Gazetesi’ ile fikirlerini halka  ulaştıran Gaspıralı için edebi metinler ve türler halkın faydası için bir vasıtadır ve halka fayda vermeyecek konuların işlendiği eserler edebi bir kıymete sahip değildir. Gaspıralı, makalelerinin yanında ‘Frengistan Mektupları’ adında Molla Abbas’ın yaşadığı maceralar üzerinden toplumun ahvalini dile getirdiği hikâye dizisi denilebilecek edebi eserler de kaleme almıştır.
Gaspıralı’nın bu çalışmalarında birincisi Rusların asimile politikaları ikincisi klasik usulde eğitimi savunan Kadimciler olmak üzere iki önemli engeli olmuştur. Aslında kadim eğitim modelinin arızaları Gaspıralı’dan önce Mercani, Kursavi gibi aydınlar tarafından da dile getirilmiş, o dönemlerde de çeşitli adımlar atılmış fakat bu adımlar Usul-i Cedit adı ile Gaspıralı tarafından sistemleşmiş ve hızlı bir şekilde tüm Türkler arasında yayılmıştır.”
Konuşmacı Nimet Tekerek, Rusya Türklüğünce çıkan ilk edebi eserlere değinerek şunları söyledi:
“AZERBAYCAN TÜRKLÜĞÜNDE ÇIKAN ‘EKİNCİ GAZETESİ’ RUSYA TÜRKLÜĞÜNDE ÇIKARILAN İLK GAZETEDİR”
“Türkistan gençlerinin Usul-i Cedit  mekteplerinde eğitim almalarıyla Rusya’da yaşayan  Türk halklarının kendi Cedit aydını münevverleri yetişmeye başlamıştır. Bunlardan Mirjakıp Duvlatulı, Kazak Türkleri için oldukça önem taşır.Mirjakıp’ın ‘Oyan Kazak!’ şiir kitabı Kazak halkı tarafından oldukça beğenilmiş ve halkın milli duygularının uyanışının bir temsili haline gelmiştir. Mirjakıp’ın’Bakıtsız Jamal’ adlı romanı fikirlerini ortaya koyan önemli bir eserdir. ‘Aykap ve Kazak’ dergileri, Mirjakıp’ın fikirlerini dile getirdiği önemli yayın organlarıdır. MirjakıpDuvlatulı’nın ’Yarkınay Piyesi’ kazak aydınlanmasında kadın eğitimi ve kadın haklarının işlendiği bir eser olması bakımından da ayrıca önem taşır.
Azerbaycan Türklüğüne gelindiğinde Cedit etkisiyle teşekkül eden ‘Maarif Edebiyatı’ ve bu çerçevede, Hasan Bey Zerdabi tarafından çıkarılan ‘Ekinci Gazetesi’ Rusya Türklüğünde çıkarılan ilk Türkçe gazete olması bakımından oldukça önem taşır. Ekinci gazetesinde yayınlanan yazıların maksadı, halkı eğitmek, modern bir edebiyatın temellerini atmak olmuş bu gazetenin bazı sayılarında ortak bir Türk dünyası edebi dili üzerinde durulmuştur.Azeri Türklüğü aydınlanma hareketi bağlamında Türkiye’nin Güney sahasında kalan İran Azerileri için, Cevat Heyet’in faaliyetleri ve ‘Varlık Dergisi’ Cedit Hareketi bakımından oldukça önem taşır. “
“KIRGIZ VE TÜRKMEN TÜRKLERİNDE CEDİT ETKİSİNDEKİ EDEBİ ESERLER NİSBETEN DAHA GEÇ DÖNEMDE ORTAYA ÇIKTI”
“Hive-Hokant hanlığı denilen günümüzdeki Özbekistan sahasında ise Cedit etkisi ile ‘Yaş(genç) Buharalılar’ kendisini gösterir. Abdürrahim Fıtrat, Çolpan, Behbudiy gibi aydın ıslahatçılar ve ‘Pederkuş, BehbudiyninSaganası, ÖtkenKünler, Yarkınay Piyesi’ gibi eserler Özbek yenileşmesi açısından oldukça önemlidir.
Kırgız ve Türkmen sahasına bakıldığında, bu sahalarda yazılı dilin çok geç vakitlerde oluşması nedeniyle Cedit eserlerinin de oldukça geç dönemlerde ortaya çıktığı görülmektedir.
Günümüzde Doğu Türkistan olarak bildiğimiz  Uygur Türkleri Sahasına, Çin askerleri ilk olarak 1755 yılında girmiştir. 1884’te  Şinciang Uygur Özerk Bölgesi  yani Yeni Toprak adıyla Manço İmparatorluğunun 19. Eyaleti olarak ilan edilerek bu bölge  Çinliler tarafından işgal edilmiştir. İki defa bağımsızlık atılımında bulunan bölgedeki Uygur Türkleri, toplumsal asimilasyon ve ana dilde eğitimin ve dini vecibelerin yasaklanması gibi Çin’in çetin politikalarına maruz kalmaktadırlar. İstanbul ve Kırım Cedit hareketinden haberdar olan Uygur aydınları, yenileşme çabası ile ‘Matbaa-i Hurşit’ adında ilk matbaayı kurmuştur. Hacı Şevki Kutluk’un ‘An (Şu’ur)’ adı ile çıkardığı gazete Uygur Ceditçiliği açısından önem taşır. Hacı Şevki Kutluk’un çıkardığı ‘Şarki Türkistan Hayatı, Yeni Hayat’ adındaki gazeteler, halkı bilinçlendirmek adına yazıların yer aldığı  yine önemli gazetelerdendir.”
Program konuşmacısı Nimet Tekerek konuşmasını İsmail Gaspıralı’nın şu sözleriyle tamamladı:
“DİLDE, FİKİRDE İŞTE BİRLİK”
“İsmail Bey Gaspıralı’nın ‘Dilde, Fikirde, İşte Birlik’ şiarıyla yola çıktığı ve birbirinden kopmuş Türk halklarını, dilde İstanbul Türkçesi ile birlik, fikirde dini ve milli değerler toplamında birlikolarak bir araya getirme hayali ile Osmanlı aydınlanmasının etkisiyle başlattığı Usul-i Cedit Hareketi’nin oluşturduğuTürk Dünyası aydınlanmasının en somut sonucu olarak; Başta Azerbaycan olmak üzere bölgedeki Türk halklarının birer birer bağımsızlıklarına kavuşmaları gösterilebilir.”
Program soru-cevap bölümü ardından dernek başkanı Lutfi Bilir’in kapanış konuşmalarıyla kapandı. Bu güzel program için; Mesder Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneğine, konuşmacı Nimet Tekerek Hocaya ve değerli katılımcılara çok teşekkür ederiz.