Nereye gitsek veya hangi sosyal medyayı baksak özellikle de bazı haber siteleri neredeyse 24 saat şu malum virüsten bahsediyor. Hal böyle olunca da neredeyse hepimiz virüs uzmanı olduk.
Bu konuda çok şey yazılıp çiziliyor, kafa karışıklığı da yok değil.
Örneğin, şu anda dünyadaki uygulamaları eleştirenler var. Verilen bilgilere inanmayanlar var, kimisi abartılı bulurken, kimisi ölenlerin sayısının gizlendiğini söylüyor. Böyle olunca da kime inanacağımızı şaşıyoruz!
Şahsen kendim, bu zıt düşüncelerin tamamını beyin süzgecimden geçiriyorum, aklımın yattığı tarafa karşı hareket ediyorum.
Şöyle ki, virüs ile birlikte daha temiz bir hayat yaşamaya gayret ediyorum. Bu temizliği hem ruh hem bedensel olarak yapıyorum. Zaten günde 5 vakit abdest alarak bunu yapıyorduk, şimdi daha titiz davranıp, yememe -içmeme, uykuma almaya çalışıyorum…
Yani ortada bir virüs var ve biz bu virüsün ana hedefine oturmuşuz (B kan gurubundayım, yaş ve tansiyon nedeni ile) bunun için daha dikkatli olmak zorundayız. Bu can emanetini korumak biz vazife diye düşünüyorum. Yoksa ömrümüz ne uzar ne de kısalır!
CORONA YALANLARI VEYA GERÇEKLER
Türkiye’de gerçekten de doğruları yazdığına inandığım, kalemine güvendiğim yazarlar var. Banlar oyun içinde oyun olduğunu da vurguluyorlar. Sonra virüs üzerinden yalanlar gün gibi ortada, bunu da herkes görüyor. Bu konuda Abdurrahman Dilipak, geçen hafta harika bir yazı yazdı. Çin ile Türkiye karşılaştırması yaparak.
Abdullah Çiftçi gibi araştırmacılarında şu ana kadar ki değerlendirmeleri hep doğru çıktı. 5G, Dijital Para ve yapmak için düğmeye basılan Yeni Dünya Düzeninden bahsettiler, bir bir çıkıyor söyledikleri.
Altın bu önümüzdeki süreçte, değişmez bir değer olarak yoluna devam edecek, altını olanlara satmayın diyorum. (Ticareti yapanlar hariç, onlar bizden daha iyi biliyorlar olayı ya da takip ediyorlar…)
Bazı yazar ve stratejistlerin iddiasına göre ise virüsün bir hedefi var, bu hedef de: “Yeni Dünya Düzenini kurmak. Bu konuda iddiası olanlar der ki, ben kısa yazayım siz anlarsınız; “Kâğıt paraların yerini, dijital para alacak. Yapay zekâ ile dünya idare edilmeye çalışılacak, çip takarak insanların kontrolü sağlanacak. Bu aşamada yaşanacak çatışmada, ulus devletlerle, uluslararası para babaları arasında gerginliklere neden olacak. Allah’ın yardımı ile de Türkiye bu işten daha güçlü çıkacak…”
Tabi ki kulun hesabı şimdilik bu söylediklerine doğru da gider gibi. Ben derim ki, Mevla Neyler, Neylerse Güzel Eyle. Son hesaba bakmak gerek…
FARKLI GÖRÜŞLERDE VAR
TheTelegraph gazetesine konuşan Profesör Lewitt, ”Karantinanın hiçbir hayatı kurtardığını düşünmüyorum. Hatta can almış bile olabilir. Kısıtlamalar nedeniyle belki birkaç trafik kazasının önüne geçilmiş olabilir. Ancak verdiği sosyal hasar çok büyük oldu. Aile içi şiddet, boşanma, alkolizm ve taciz vakalarında keskin bir artış yaşandığını biliyoruz. Bununla birlikte, Covid-19 dışında fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara sahip birçok kişi var. Pek çoğunun tedavisi yarım bırakıldı” ifadelerini kullandı. Haberin devamında ise(Kaynak Haber 7)
2013 yılında kimya alanında Nobel ödülü kazanan Lewitt, karantinanın sona ermesiyle vakalarda ani yaşanacak bir patlama olabileceğini de sözlerine ekledi. Daha önce Covid-19’a yakalanmayan insanların aniden dışarı çıkmasıyla Covid-19 vakalarında hızlı bir artış yaşanabileceğini aktaran Lewitt, karar mercilerini bu konuda dikkatli olmaya çağırdı.
73 yaşındaki Levitt, “Karantinanın liderler paniklediği için uygulandığını ve bunun halkı da korkuya sürüklediğini düşünüyorum. Konuyla ilgili büyük bir bilgi eksikliği var. Kimse bu konuyu açık bir şekilde tartışmaya açmadı” dedi.
Bence buda bir görüş, bakalım kim haklı çıkacak.
Kalın sağlıcakla