Ramazan ayının başlamasına çok az kaldı, ben de size bugün ramazan ayında doğru beslenme nasıl olmalı ondan bahsetmek istiyorum. Oruç tutarken de her zamanki gibi önceliğimiz vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılayabilmek olmalı.
Oruç tutarken en çok ihmal edilen şey su tüketimi oluyor. Geçtiğimiz yıllarda ramazan ayı hep sıcak havalara denk geldiği için belki suya zaten ihtiyaç duyuyorduk fakat artık serin havalarda yaşamaya başlayacağımız ramazan ayı su tüketimimizi azaltmamalı. Sadece orucumuzu açarken veya sahurda değil, iftardan sahura kadar olan sürede olabildiğince su tüketip en az 2 litreyi tamamlamayı hedeflemeliyiz ki vücudumuz, bağırsaklarımız ve organlarımız susuz kalmasın.
Ramazan ayında dikkat edilmesi gereken diğer bir önemli şey de iftarda ve sahurda tükettiğimiz ekmek miktarı. Ekmek normal zamanlarda da her zaman porsiyon kontrolü ile hayatımızda olabilir. Ama Ramazan ayında ülkemizde kültürel olarak ekmeğe daha çok ağırlık veriliyor. Tabi ki ekmek de yiyebiliriz ama önemli olan porsiyon kontrolü.
Oruç tutanların sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi proteinden zengin gıdalar ile hafif kahvaltı veya çorba, sebze yemeği gibi hafif yiyecekler tercih edilmelidir. Sadece karbonhidrat değil, karbonhidrat destekli protein tüketilerek tokluk süresi uzatılmalıdır. Sahurda aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerle unlu gıdalardan uzak durulması gerekir.
İftarda ise en önemli nokta ve en çok kilo alımına sebep olan durum; aniden yemeğe saldırmak. Bir öğünde büyük porsiyonlar yerine iftardan sonra bir-iki saat arayla her seferinde az ve küçük porsiyonlar halinde yenilmelidir. Benim önerim ve Ramazan ayında en çok uygulanan taktik ise orucumuzu çorba ile açtıktan sonra ana yemeğe geçmeden önce 15-20 dakika beklemek olacaktır. Doyma sinyalinin beynimize ulaşması ortalama 20 dakika sürüyor. Özellikle de iftarlarda 20 dakika bile olmadan yemeğimizi yemiş oluyoruz ve farkında olmadan yememiz gerekenden fazla tüketmiş oluyoruz. Orucumuzu açarken bekleyerek, açlık durumumuzu gözlemleyerek ilerlersek çok daha iyi bir süreç geçirebiliriz. Sahura kadar da ufak ve sağlıklı ara öğünler yapıp; meyve, süt, kefir, kuruyemiş vs. tüketmeniz önerilir ki vücudunuzun bütün ihtiyaçları karşılanmış olsun.
Beslenme değişikliği ve hareketsizliğe bağlı olarak oluşacak kabızlığı ve sindirim sorunlarını önlemek için de posadan zengin tam tahıllar (tam buğday, bulgur vb.), kuru baklagiller, sebze ve meyveler de yine sıklıkla tercih edilmelidir.
Diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları, kronik böbrek hastalığı ve mide bağırsak rahatsızlığı olanların oruç tutmadan önce mutlaka doktorlarına danışması önerilir. Herkese şimdiden hayırlı ve bol bereketli ramazanlar diliyorum.