Yapılan ve yapılmaya devam eden birçok araştırmanın da kanıtladığı gibi; bağırsak bakterilerimizi tehlikeye atacak, hafıza ve odağımızı zayıflatabilecek yiyeceklerden uzak durarak bunama olasılığını en aza indirebilir ve zinde bir yaşlılık dönemi geçirebiliriz. Erken yaşlardan, çocukluktan itibaren bu şekilde beslenmek en doğrusu olsa da kaç yaşında olursanız olun beyniniz için doğru beslenmeye başlamak için hiçbir zaman geç değildir. Kaç yaşında olursanız olun, keskin bir hafıza için doğru beslenmeye başlamak için hiçbir zaman geç değildir.
İltihaplar oluşmasını engellemek, beyin sağlığını, keskin düşünmeyi, odaklanmayı ve zinde olmayı desteklemek için kaçınmamız gereken besinler şunlardır;
Eklenti şekerler; Beyin, hücresel aktiviteleri beslemek için bir şeker türü olan glikozu kullanır. Bununla birlikte, yüksek şekerli bir beslenme tarzı beyinde aşırı glikoza yol açabilir, bu da hafıza bozuklukları ve beynin hafızayı kontrol eden kısmı ile daha az bağlantı kurulmasına sebep olur. Amerikan Kalp Derneği, kadınların günde 25 gramdan erkeklerin ise günde 36 gramdan fazla ilave şeker tüketmemesini önermektedir. Paketlenmiş bir gıdanın ilave şeker içerip içermediğini ve ne kadar şeker içerdiğini anlamak için ürünlerin etiketlerinde “eklenmiş şekerler” satırını kontrol edebilirsiniz.
Kızarmış yiyecekler; kızartılmış besinler beyine kan sağlayan damarlara zarar vererek iltihaplanmaya sebep olur. Ayrıca kızarmış besin tüketen bireylerin depresyon geliştirme olasılığının daha yüksek olduğu kanıtlanmış bir gerçek. Günlük kızarmış yiyecek yiyorsanız, haftalık olarak değiştirin. Haftalık bir alışkanlıksa, ayda sadece bir kereye düşürmeye çalışın ve zamanla hayatınızdan tamamen çıkartın.
Yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar; glisemik indeks sindirimle parçalanan gıdaların ne kadar hızlı glikoza dönüştüğünün bir ölçüsüdür. Beyaz ekmek, makarna ve beyaz undan yapılan diğer besinler gibi yüksek karbonhidratlı yiyeceklerin tadı şekerli olmasa bile, vücudunuz onları şekermiş gibi işler. Bu, depresyon riskinizi artırabilecekleri anlamına gelir. Karbonhidratı diyetten tamamen çıkartmak doğru değildir fakat tüketilen karbonhidratın kalitesi çok önemli. Kaliteyi de glisemik indeks ile ölçebiliriz.
Yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar arasında patates, beyaz ekmek ve beyaz pirinç bulunur. Bal, portakal suyu ve tam öğün ekmekler orta glisemik indeksli gıdalardır. Düşük glisemik indeksli gıdalar da yeşil sebzeler, çoğu meyve, çiğ havuç, barbunya, nohut ve mercimek ve bulgurdur.
Nitratlar; Pastırma, salam ve sosis gibi şarküteri ürünlerinde ve tütsülenmiş etlerde rengi artırmak için koruyucu olarak nitrat kullanılır, koruyucu olarak ve rengi arttırmak için kullanılan nitratlar yine depresyonla yakından bağlantılı gibi görünüyor. Ayrıca nitratın belli dozlar üzerinde tüketilmesi erken hafıza kaybı gibi sorunlara da sebep olabiliyor.
Bu besinler hafıza ve beyin ile direkt alakalı olan ve kaçınmanız gereken birkaç besin fakat sağlıklı bir beyin için düzenli beslenmek, her besin gurubundan dengeli bir şekilde tüketmek ve bol su içmek de önem taşır.