ŞAİR ALİ BÜYÜKÇAPAR İLE “ŞİİR VE ŞUUR” BAŞLIKLI SÖYLEŞİ
Metin Acıpayam: Şairlik küçük ve âdi hasislikler işimidir? Yoksa idrakin en ileri merhalesinin cehdi mi?
1-Nebati-Bitkisel
2-Hayvani
3-İnsani fonksiyonlarla izaha devam etmek elzemdir. Beş duyu ilk prizmadır, insanın organlarının yerinde olması büyük bir imkândır. Akıl’a ulaşmak için hayal formlarının külli ve soyut kavramlara ulaşacak tarzda kullanarak külli bilgiye olan yol açılmış olur. İbn-i Sina bu mevzuyu şöyle anlatıyor: “Sıradan insanın düşünen zihni, faal akıldan gelen seri halindeki fikirlerin üzerine aksettiği bir ayna gibidir.”
Metin Acıpayam: Peki, bu durum şair için nedir?
Ali Büyükçapar: Sorunun bam teli de işte burada düğümlenmekte, sırrı alama işi ise bize düşmektedir. İnsanlığın bütün hareketleri şu üç gayeden birine ulaşmak içindir:
A) Ya bir gerçeği tanımak
B) Veya bir hakikati araştırmak
C) Veyahut bir değeri ortaya koymak
Böylece bütün hareketlerimiz gerçekler, hakikatler ve değerler etrafında toplanmaktadır. Gerçek; onu düşünen insanlardan tamamen bağımsız olarak ele alınan eşyadan ibarettir. Hal ve hareket yönü vardır. Hakikat; düşüncemizin konusuna uygunluğu demektir. Eşya ve olaylar gerçektir. Bu da 1-Olay Hakikati 2-Mantık hakikati şeklinde ifade edilir. Buradaki olay hakikatini üç guruba ayırmak lazım;
1-Fizik Hakikati (Örnek; Kâinat Genişliyor)
2-Metafizik Hakikati (Örnek; Allah vardır.)
3-Ahlak Hakikati (Örnek; Selamlaşmak iyidir.)
Mantık hakikati bizzat akıl tarafından ortaya konulur. Örnek; iki kere iki dört eder gibi.
Değere gelince, o hem gerçeğe hem de hakikate dayanır. Var olan olgu üzerine bina edilir. Örneğin; Vatan güzeldir gibi. Objektif ve sübjektif kavramları bu evrede olguya dâhil edilir ve hüküme ulaşılır. Sosyoloji ilmi psikolojiden konuyu devralarak şu olguları bize gösterir.
1- Dini Değerler
2- Hukuki Değerler
3-Ekonomik Değerler
4-Ahlaki Değerler
5-Estetik Değerler
İşte şairlik bu son evrenin üzerine bina edilen bir cehdin adıdır.
Metin Acıpayam: İdeal şair nasıl olmalıdır?
Ali Büyükçapar: Şair kelimesi soru için yeterli bir alan veriyor, ideal kelimesi işi zora sokuyor. Nesne ve olaylara bilerek ve sezerek vakıf olan, ölçülü ve ahenkli söz söyleyebilen insan şairdir. İdeal ise tanımda geçen kelimelerin zirvelerinde dolaşan adamdır.
Metin Acıpayam: Poetikası olmayan şair olur mu?
Ali Büyükçapar: Hayır. Şiir şairin poetikası üzerine bina edilir. Şiirlerimi İZDÜŞÜMCÜ YAKLAŞIM manifestosu bağlamında yazıyorum. 7.6.1997 günü Vadi Çiçekli, Bünyamin Küçükkürtül, Yasin Mortaş’la birlikte Maraş Valiliği girişinde “Manifesto”yu Maraş’lı hemşehrilerime okudum.
Metin Acıpayam: Şair sanatı üzerine düşünmeli midir?
Ali Büyükçapar: Elbette, hem de biteviye kafa yormalıdır. Şiirin niteliği ve niceliği varlık halısına motif motif işlenmelidir. Gizli, aşikar kurallara göre yazdığım şiir hayal ve çağrışımlarla cevalan ediyor. Ferdiyet günümüz şiirinin başat tarafı serbest tarzı geleneksel kalıplara oturtmak abes. Çırak, kalfa ve ustalık kişinin marifetine kalmış, şairin işi hayli zorlanmış. Daire dönüp duruyor, noktadan bütüne ulaşmak gerek.
Metin Acıpayam: Şiirde musiki olmalı mı?
Ali Büyükçapar: Katiyen olmalıdır. Anlatım, imge, buluş ve sesle bunu anlatmak istiyorum. Bir ses arı yorum bunu nerede bulacağımı biliyorum ama o menzile ulaşmak hiçte kolay değil, çalışıyorum. Dilerim ellerim o sümbüle, dağ nergisine ulaşır.
Metin Acıpayam: Şiirde kelime seçmek gerekir mi? Yoksa ilhamın gelişine göre, düşünmeden şiir yazmak mıdır aslolan?
Ali Büyükçapar: Şair usta işi yapan sanatkârdır. Şiirde rastgelelik olur mu? Kelimelerin alt alta ya da yanyana yazılması ne zamandır sözüm ona şiir diye tarif edilir oldu?
Metin Acıpayam: Şiir ile nesir birbirinden ne ölçüde ayrılır?
Ali Büyükçapar: Buradaki ölçü ferasettir, akl-ı selimdir.
Metin Acıpayam: Doğu ve Batı’dan etkilendiğiniz şairler kimlerdir?
Ali Büyükçapar: Doğu’dan Tagore ve Mezmurlar kitabını Batı’dan Hölderling’i söylemek istiyorum. Ülkemizde ise Asaf Halat Çelebi ve Şeyh Galip’i pirim olarak kabul ediyorum.
Teşekkürler Sayın Ali Büyükçapar.