Şuur;“İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği ya dabir toplumdaki ruhsal etkinliklerin veya ruhsal durumların bütünü.”
Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenmesüreci olarak da tanımlanmış, şuura bilinç de deniyor…
Basiret ise İslami bir kavram olup, kelimemanası ‘görmek’ anlamında değerlendirilmiş. Bir terim olarakbasiret, idrak (anlayış/kavrayış) kuvveti, derin görüş, ileriyi görme, bilinçlekestirme, yakîn, burhan, huccet, bir şey hakkında oldukça bilgili olmak, zeka,ibret gibi anlamlara gelmektedir.
Bu iki kelimenin sözlük manalarını verdikten sonra gelelim,konumuza. Abdurrahman Dilipak hemşehrimiz Salı günü attığı bir tivitte ABD’nintutum ve davranışını şu şekilde değerlendirmiş “Bu gelen 15Temmuz’un 2.Dalgası. FETOnun yarım bıraktığı işi onun patronu bitirmek istiyor!”
Ergün Diler’de aynı günkü köşe yazısının girişinde olupbitenler hakkında diyor ki; “Türkiye ile ABD’nin karşı karşıya gelmesi sadece15 Temmuz’la ilgili değil. Elbette 15 Temmuz kırılma noktası. Ama derinlerde 15Temmuz kadar olmasa da başka vahim travmalar var… “
Vize skandalı ABD’nin bütün kirli hesaplarını deşifre etti.FETÖ’nün başarısız olması, ABD ile bağlantılarının açığa çıkması, FıratKalkanı’ndan sonra İdlib’de başlatılan operasyonun Batı’ya doğru genişleyecekolması “terör koridoru” planlarını ve Türkiye’ye yeni saldırı hazırlıklarınısuya düşürdü. Bundan dolayı da ABD yönetimi Türkiye’ye karşı ilan edilmemiş birsavaş başlattı…
SADECE ABD DEĞİL, 7 DÜVEL KARŞIMIZDA
Tabi yaşadıklarımız tarihten beri değil, bin dörtyüz yıldıryaşadığımız, hatta insanlık tarihinden bu yana yaşananlar, tekerrür ediyor.
Yani hadise sadece bir haçlı savaşı da değil, bu savaş Hakve Batılın savaşıdır, inanın buna.
“ Bu, Selçuklu’dan, Osmanlı’dan bu yana devam eden derinbir hesaplaşmadır. Bu, Birinci Dünya Savaşı ile perişan edilen bir Türkiye’nin,coğrafyanın mücadelesidir. Türkiye’nin Hindistan sınırlarına kadar yapılan birvarolma mücadelesidir. Türkiye bu mücadelenin en ön safındadır. Çünkü siyasitarihi boyunca bütün mücadelelerin en ön safında olmuş bir ülkedir.
Milletimiz artık kendine güveniyor. Biz bu oyunukazanacağız. Bu çokuluslu saldırıların üstesinden geleceğiz. Tarih yapıcı rolyine engellenemeyecek, tarihin akışı durdurulamayacak.” Diyor.
Bu yüzden Fırat Kalkanı müthiş bir jeopolitik hamleydi. Dünİdlib’e giren TSK unsurları aynı jeopolitik hesabın parçasıdır. İran sınırındanAkdeniz’e uzanan ABD/İsrail koridoru kesinlikle engellenmelidir çünkü bu birgelecek hesabı, varoluş sorunudur.” Bu tespitleri yapan İbrahim Karagül ise,yazısının son kısmında der ki; “ 15 Temmuz’un ikinci dalgasına,Güney’den ve içeriden gelecek saldırılara karşı teyakkuz durumu göz önünealınmalıdır. Bu yüzden Türkiye, İdlib’le başlattığı süreci kim ne derse desin,kimler ne kadar çığırtkanlık yaparsa yapsın tamamlamak zorundadır. Bu yüzdenTürkiye, nükleer teknoloji dahil, olağanüstü savunma hazırlıklarına girmekzorundadır…”
DİRENİŞE HAZIRLANMAK
Tabi tüm bu zorlukları atlatmak kolay olmayacak. Ancakşuurlu ve basiretli milletimize güveniyoruz, ordumuza güveniyoruz. Allah’agüveniyoruz, dostlarımıza güveniyoruz.
Biliyor ve inanıyoruz ki; zorluklar karşısında yılmadın,güç ve kudret sahibi Cenab-ı Allah’ı güvenerek, birliğimizi koruyarakaşmayacağımız zorluk da yoktur.
Rabbimiz, Kur’an’da, üzülmememiz gerektiiğini, inananlarınher zaman zaferle savaştan çıkacağımızı belirtmektedir. .
Bu konuda gençlerin düşüncelerini soruyorum, inanın vatanuğruna herkes canını vermeye hazır. Çünkü bu milletin çocukları doğuştanaskerdir.
Dün olduğu gibi bu günde İ’lây-ı Kelimetullah, Kelime-iTevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara nakşetmeye hazır. Bütün sahtetanrıları, bütün kanlı dikdatörleri ve bütün putları yıkmaya hazır.
İnsanları sömüren,ezen ve alçaltan her çeşit batıl inancakarşı mücadele için varım diyorlar. Rabbim senin davanı savunan bu milletiyücelt. Askerlerimize güç ve kuvvet var.
Kalın sağlıcakla.