Hattım önce kapatıldı, sonra açıldı ve benden 70 lira ücret istendi. Bu ücret yasal mı? Hüseyin Ç. adındaki bir tüketiciye yardım etmek isteyen bir dostum bizden yardım talep etti. İfadesine göre, tüketicimiz “… adına kayıtlı iki farklı telefon hattı için tahakkuk ettirilen faturaları geç ödemesinden dolayı kendisinden değişik tarihlerde toplam 142,31 TL tek yönlü hat açılış ücreti kesildiğini, bu ücretin hukuka aykırı olduğunu zira hiçbir masraf emek sarf etmediği halde tüketicinin bu zor durumunu fırsata çevirdiğini, zira ortada gerçekten kapanıp açılan bir hattan söz edilmesinin söz konusu olmadığını… “ iddia ediyor ve kendisinden haksız olarak kesilen 142,31 TL tek yönlü hat açma kapama ücretinin faizi ile birlikte nasıl geri alabileceğini soruyor. Konu ile ilgili değerlendirmemiz ‘Abonelik Sözleşmesi’ sözkonusu olduğuna göre, aboneliğin/ilişkinin devamı süresince ortaya çıkacak uyuşmazlıklara ışık tutması gereken belgeye yani sözleşmeye bakmak gerekir. Sözleşmeye baktığımızda, sözleşmenin konuyla ilgili 5.1 maddesinde “Abone Avea’nın duyurduğu tarifedeki haberleşme ücreti, aylık sabit ücret, abonelik işlem ücretleri (açma, devir, tesis, sim kart tahsis/değişiklik vb)ayrıntılı fatura ücreti ve katma değerli hizmetlerin bedelini, paket/servis üyelik ücretini, kampanya katılım ücretini, gecikme bedelini, yasalarda belirtilen tüm resim ve harç ruhsatname ve kullanım ücretleri ile birlikte oluşan dönem fatura tutarından ara ödem tutarları ve varsa düzeltme tutarlarının mahsup edilmesinden sonra kalan fatura tutarını faturasında belirtilen son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür.” şartının yer aldığını görüyoruz. Aşağıdaki mevzuat hükümleri ışığında bir değerlendirme yapacak olursak; Alınan ücret 6502 sayılı Yasaya(madde:5) aykırıdır: Tüketicilerden alınacak her türlü ücretin sözleşmeye dayanması gerekir. Ayrıca taraflardan biri tüketici ise ve düzenlenen sözleşme matbu/standart sözleşme ise yasamıza göre bazı usullere riayet edilmediği takdirde ne kadar haklı bir sebebe dayanıyorsa dayansın ücret alınması mümkün olmaz. Uyuşmazlık konusu sözleşme matbu bir sözleşme olduğuna göre, haksız şart niteliğindeki bu şartın tüketici ile münferiden müzakere edilmesi ve müzakere edildiğinin sağlayıcı tarafından ispat edilmesi zorunludur. Sağlayıcı ücreti tüketici ile müzakere edildiğini ispata yeltenmediği gibi buna diar herhangi bir iddiada bulunmamıştır. Dolayısıyla ne kadar haklı bir gerekçeye dayanıyorsa dayansın bu ücreti tüketiciden alamayacaktır. Alınan ücret Yönetmeliğe de aykırıdır: Düzenlenen sözleşme abonelik sözleşmesi olduğuna göre, sözleşmenin Olayımızda “Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği”ne uygun olması gerekir. Kapanan hattın açılması karşılığında tüketiciden “açma bedeli” adı altında bir ücret alındığına göre, adı geçen yönetmeliğe, yönetmelikte yer alan usul ve esaslara riayet edilip edilmediği de araştırılmalıdır. Yapılan işlem “hattın yeniden açılması” işlemi olduğuna göre, sözleşmede buna dair bir ücret öngörülmüş mü ona bakmak gerekir. Sözleşmenin 5.1 maddesinde “açma ücreti” alınacağına yer verilmiş ise de yönetmelikteki amir hükme karşın alınan ücretin sözleşmenin “…düzenlendiği tarihteki tutarı ve değişmesi durumunda yeni tutarların tüketiciye ne şekilde bildirileceğine ilişkin bilgiye yer verilmediği görülmektedir. Diğer bir deyişle, sözleşmede belirlenmek yerine, tüketicinin bilgisi dışında sözleşme sonrasında, tek taraflı olarak keyfi bir miktar belirlenmiş ve tüketiciye yüklenmiştir. Yönetmelik, sözleşme tarihinde belirlenmiş; üzerinde anlaşılmış ücret miktarının sözleşmeye yazılmasını emretmiş ise de, bu ücret yazılmamıştır. Sözleşmede yer almayan konularda tüketicilerin yükümlendirilemeyeceği açıktır. Abonelik işlemi yapan hizmet sağlayıcılarının buna dair düzenlemelere harfiyen uymaları gerekir. Yönetmelik gereği Abonelik sözleşmesinde bulunması gereken bilgilere yer vermeyip sonradan tüketiciden talep ve tahsil edilmesi kabul edilemez. Talep/tahsil edilen ücret yönetmeliğin açık ilkelerine aykırıdır. Alınan ücret Türk Borçlar Kanunu’na (77-82 maddeleri) aykırıdır. TBK’nun 77 ve devamı maddelerinde sebepsiz zenginleşmeye yer verilmiş, buna göre haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümüdür. Aynı maddede sebepsiz zenginleşmenin üç unsura dayandığını görüyoruz: ‘geçerli olmayan’, ‘gerçekleşmemiş’, ‘sona ermiş bir sebebe dayanma’. Olayımızda sağlayıcı borcunu ödemediği için hattı kapanan tüketicinin hattını açtığını ve bu işlem karşılığı ücret aldığını iddia etmektedir. Bilindiği gibi, günümüz dünyasında GSM hatlarının tahsisi(yani açılması), kapatılması gibi işlemler elektronik ortamda amiyane tabirle ‘tek tık’la yapılması mümkün olan işlemler haline gelmiştir. Hatta basiretli birçok işletmeci özellikle kendisinde kaydı bulunan abonelerinin bu gibi durumlarında ücretin ödenmesine bağlı olmak şartıyla borcun ödenmesiyle birlikte aynı anda otomatik açılabilecek sistemler geliştirmişlerdir, aboneliğin aktif hale getirilmesi için ek hiçbir işlem yapmamakta, herhangi bir işleme gerek görmemektedirler. Dolayısıyla hiçbir işlem yapılmasına dahi gerek olmayan bir durumda tüketiciden 142,31 TL alınması sebepsiz zenginleşmedir, iade edilmelidir. Yine bilindiği gibi bir abonenin ilk abone olduğunda bayi tarafından bir kısım işlemler yapılmakta sonra GSM Operatörü tarafından onaylanmakta ve hat aktif hale gelmektedir. İlk açılışta tüketiciden vergi vb. ücretlerin dışında ücret alınmazken, her türlü bilgisi kendisinde kayıtlı olan sağlayıcının daha az iş ve emek gerektiren “hattın yeniden açılması” için yüksek miktarda ücret alması ‘sebepsiz zenginleşme’dir ve iadesi gerekir. Hat bir kez kapatılmışsa, tüketicinin yazılı bir talebi yokken yeniden açılmaması gerekir. Sağlayıcı tek taraflı olarak hattı açmışsa, ve bunun bir maliyeti olacaksa sağlayıcının kendisi buna katlanmalıdır. Sağlayıcı tek taraflı bir iradeyle hattı kapatmışsa bu aynı zamanda sözleşmenin tek taraflı feshi anlamına gelmektedir. Kapanan telefonun açılması tüketicinin açık talebine bağlı olmalıdır, sağlayıcı tek taraflı olarak hareket edemez, talep olmadan, yeni bir sözleşme düzenleyemez. Abonelerden alınabilecek her türlü ücret sözleşmeye dayanmalıdır. Diğer bir deyişle, bir hattın tüketicinin kullanımına sunulması da, kapanmış bir hattın kullanıma açılması da, bunun ne şartlarda olacağı, şartlar oluştuğu takdirde bu şartların karşılığında tüketicilerden hangi miktarda ücret alınabileceğine dair hükümler sözleşmede açık bir şekilde yer almalıdır. Sağlayıcı önce sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiş akabinde hükümsüz hale gelen sözleşmeyi yine tek taraflı olarak hayata geçirmiştir. Yapılan bu işlemlerin sonucunda bir masraf meydana gelmişse yeni sözleşmenin tarafı olmayan tüketiciye yükleyemez. Tüketici Hukuku ne diyor? Konunun tüketici hukuku açısından değerlendirilmesi icap ettiğine göre öncelikle sözleşme şartının ifade ettiği hükme bakalım. Sözleşme ve sözleşmelerdeki şartların ne hüküm ifade ettiği hususu Yasamızın “Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar” başlıklı 5. maddesinde düzenlenmiştir: “(1) Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır.(2) Tüketiciyle akdedilen sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. ..(3) Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmeyi düzenleyen, bir standart şartın münferiden müzakere edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatla yükümlüdür. ..” Diğer taraftan, yasaya dayanılarak çıkarılan “Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği”nin 6/i Maddesine göre de “Tüketiciye sunulan mal veya hizmetin bedeli dışında tüketiciden ilgili mevzuat gereği tahsil edilmesi zorunlu bedeller söz konusu ise, bu bedellerin neler olduğu ile bunların sözleşmenin düzenlendiği tarihteki tutarı ve değişmesi durumunda yeni tutarların tüketiciye ne şekilde bildirileceğine ilişkin bilginin sözleşmede yer alması” zorunludur.