Kültür ve Turizm bakanı Mahir Ünal Kahramanmaraş’a gelerek sivil toplu kuruluşları ile bir araya gelecek. İlk kez Kamu ve STK somut projelerle bakandan istekte bulunacaklar. İlk Başta KASİAD ilk toplantıyı Ramada otelinde gerçekleştirecek. Cumartesi günüde MÜSİAD yine aynı yerde toplantı düzenleyecek. Buradaki toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal ve MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak katılacaklar. Bana göre ilk kez STK yoğun bir proje sunmanın peşindeler. Bu projelerin başında Germenicia Ehab-ı Kehf külliyesi geliyor. Yine İTÜ mezunları da DSİ birçok oda başkanları ile bir araya gelerek onlarda yoğun çalışma içerisine girdiler. Bakalım sonuç ne olacak. Bana göre Bakan Ünal’ında katkılarıyla bir sonuç çıkacak ve sonuç bildirgesi hayal olarak değil pratiğe geçer düşüncesi ağır basıyor. Kahramanmaraş ,Turizm bakanı ile bir şans elde etti. Bu şansı yatırımlarla değerlendirilmesi mümkün. Ama Sivil toplum kuruluşlarının birlikte elini taşın altına ve koymaları ve sorumluluk almaları şart. İlk kez STK yoğun bir çalışma içerisinde oldukları gözden kaçmıyor. Önemli olan inandırıcı projelerle iyi bir sunum yapmaktır. Bireysel istekleri bir tarafa bırakıp, Kahramanmaraş’ın turizm pastasından ne kadar nasipleneceği önemlidir. Komşu illerimiz bunları çok iyi bir şekilde değerlendirme fırsatı buldu. Gaziantep ve Şanlıurfa başı çekiyor. Turizm sayesinde ne kadar yerli ve yabancı turist çektiklerini görüyoruz. Bacasız fabrika olarak nitelenen bu kalıcı yatırımların ülkeleri ve illeri ne kadar geliştirdiğini de biliyoruz. Tatbiki turizm yatırımları maddi ve manevi olarak yoğun çalışma gerektiriyor. Kahramanmaraş’ın şu kabuğunu kıramamanın birçok nedenleri var. Örneğin benimde katıldığım birçok toplantılarda biz olarak hareket etmekten uzak kalıyor. Hep ben öne çıkıyor. Ve sonuç olarak fayda sağlamıyor. Hâlbuki kültürde, Turizm’de, eğitimde, ulaşımda ve sporda ve birçok yatırımlar iş ve aş olarak döneceğini bilmemiz gerekir. Bunun örneklerini burada tekrar etmekte sıkıcı olacağını da biliyorum. Bu eski alışkanlığımızı bir tarafa bırakıp bakanın karşısına bir bütün olarak çıkalım sonucun ne kadar olumlu geliştiğini gereceğiz. Kültürel mirasımız ve tarihi değerlerimiz. Geçmişle geleceği birbirine bağlayan köprülerdir. Onlar geçmişten günümüze sarkan birikimlerimiz. Zenginliklerimiz, kültür değerlerimizdir. Bu toprakların altıda üstü de bizimdir. Üste atalarımızdan bize yansıyan geniş bir kültür biramsımız. Geçmişi, günümüze ve geleceğe yansıtan bir aynadır aynada hayat anlayışlarını, zevkleri, estetikleri ve inanılışları görür onlarla tanışırız. Aynı zamanda. Böylece geçmişle günümüzü eğileceğimizi bir bütün olarak kavrama, kıyaslama ibret alma fırsatı yakalar ulusal belleğimizi koruyup güçlendirebiliriz.