Zira, o yıllarda ülkemiz; tek partili CHP li yılları sindirmeye çalışıyordu.Bütün yurtta olduğu gibi inananlar yapılan haksızlıklara göğüs germiş, sabırgöstermişti. Bu zulümlerden Kahramanmaraş halkı da kendine düşen payıfazlasıyla almıştı..
MİNARELERDE TAM ONSEKİZ YIL ASLİ EZAN OKUNMADI
Divanlı Camiinde kaçak olarak ezan-ı asli okumaya çalışan müezzinefendinin halini, Ulu Camide okunan ilk uyduruk ezanın burukluğunu ve 18 yılaradan sonra Ulu camide ilk ezan-ı Muhammedi okunmasının coşkusunu yaşamış; osevince şahitlik etmiş, şehrimizin yetiştirdiği irfan sahibi hocaefendilerimizden, Rahmetli Kadir Çavuş (Kızdırıcı) hocamızın Cemal Nar Hocamızaanlattıklarını sizlerle paylaşmak istedim:
Kadir hocamıza Allahtan Rahmet dilerken, Cemal Nar hocamıza da teşekkürediyoruz. Ezan serbestliğinin yıl dönümünde ve Cumhurbaşkanı seçimlerineyaklaştığımız şu günlerde, demokraside nerden nereye geldiğimizi hatırlamamızaçısından, Kadir hocamızın latif üslubu ile ibret dolu hatıralarını aşağıdanakletmek istedim:
KADİR ÇAVUŞ (KIZDIRICI) HOCANINANLATTIKLARI
“Rahmetli Kadir Çavuş (Kızdırıcı) Hocamız anlatmıştı. Devir “Halk Partisi”devridir. Kahramanmaraş’ın Divanlı Camiinin müezzin efendisi minareyeçıkar. Sağına soluna bakar, etrafta zarar göreceği kimse yoktur. Elini atarkulağına ve neşeyle ezan okumaya başlar: “Allahu Ekber, Allahu Ekber.”
“Ne olur ne olmaz” diye aşağıya bir daha bakar. Bir de ne görsün, Kuyucakyokuşundan yukarıya doğru kendi tabiriyle “tengirşek şapkalı” birisigelmektedir. “Eyvah!” der içinden ve hemen çevirir ezanı: “Tanrıuludur, tanrı uluduuuur.”
Aşağıdaki fotör şapkalı adam başını kaldırır ve bağırır müezzine:“Ben de sizdenim lan, ben de sizdenim. Doğru oku şu ezanı.” Bir “oh!”çeken müezzin ve asıl ezanı doğru okumaya devam eder.
ULU CAMİDE İLK “TANRI ULUDUR, TANRIULUDUR” NİDALARI
Rahmetli ağlayarak anlatırdı bize bu “asılsız ezanın” nasılgelip nasıl gittiğini. İlk defa Cuma namazında Kahramanmaraş’ın Ulu Camiinde buuyduruk ezanın okunacağı zaman gelmiş. İmam hutbe için minbere çıkmış veoturmuş. Ama herkes imama değil, arkaya dönmüş vaziyette. Çünkü biraz yüksekteyapılmış müezzin mahfelinde herkesin gözü. Derken Kayserili bir âmâ hafızaişaret etmişler. O da ayağa kalkarak “Tanrı uludur, tanrı uluduuuur”deyince caminin içinde bir feryat, bir ağıt başlamış. Merhum sevgili hocamanlatırken iki gözü iki çeşme şöyle diyordu: “Ne ana kaybetmiş, neevlat kaybetmiş gibiydi. Bütün bir cemaat feryat ederek bağıra bağıra, hıçkırahıçkıra ağlıyordu. Sadece insanlar değil, duvarlar ağlıyordu hoca efendi,amitler ağlıyordu.”
Yanımdaki gözü yaşlı delikanlı “amit ney Hocam?” diye sorunca, ben de sesimtitreyerek “direk demek kardeşim, sütun demek” demiştim içimdeki ironiyle!
ASILSIZ EZANLARIN SUSTURULDUĞU GÜNHALKIN SEVİNCİ
Kadir Hocam anlatmaya devam ediyor: “Sonra gün geldi, CHP gitti,yerine Demokrat Parti geldi. Menderes ezanı esas şekline çevirdi. Yine bir Cumagünüydü. Millet Ulu Camiin avlusunda bekliyor. Kimse içeri girmiyor. Herkesnefesini tutmuş ezanı bekliyor. Bir yanda insanlar, bir yanda kurbanlıkkoyunlar meleşiyor, bir yanda kurbanlık danalar böğrüşüyor, bir yanda milletsessiz sessiz ağlaşıyor!
Derken vakit geldi, müezzin “Allahu Ekber, Allahu Ekber” deyince birferyat koptu. Bu sefer millet sevinçten ağlıyordu. Kurban kesenlerin tekbirsesleri, kurbanlık hayvanların böğürtüleri de bu ağıtlar arasına karışmışgidiyordu.
“ALLAH ONLARA FIRSAT VERMESİN”
Mücahit tabiatlı merhum Kadir Çavuş hocam, gözlerini sildikten sonra devametti: “Biz neler gördük hocam, neler gördük. Buradaşimdi dindar geçinen nice öğretmenler çocuklara piyes oynattılar. Falanda sahneye çıkardığı eşeğin başına sarık sardı, “işte hoca” diyerekalimlerimizle alay ettiler.”
Biraz soluklanan hocam birden celallendi ve “Yemin ederim ki bu günonlar gene gelse emin ol aynısını yaparlar ve bu gün sofu geçinen o adamlaryine eşeğin başına hoca diye sarık sararlar. Siz onları bilmezsiniz hocam.Allah onlara fırsat vermesin!” diye haykırdı.”
Selam ve sevgilerle.