Yazının başlığı bana ilginç geldiği gibi sizlere de gelebilir. Uzun yıllar ulusal gazetelerin ilimizde temsilciliğini yaptım. Ulusal gazeteler ülkenin bir köyünde, ilçesinde veya bir ilindeki olayın kendisine bir getirisi yoksa, o haber ne kadar önemli olsa da gazetelerinde yer vermezler.

Ama yerel medya ilde bulunan bütün olayları, gelişmeleri, kendi süzgecinden geçirerek artısını ve eksisini iyi hesap ederek sayfasına ve internet sitelerine taşırlar. Çünkü bir gün sonra yüz yüze baktığı insanları karşısında bulur. Ulusal basında bu durum söz konusu olmaz. Çünkü onlara ulaşmak mümkün değildir.

Örneğin, ülkemizdeki 81 ilde üniversite kuruldu. Bunun amacı en ücra köşedeki yoksul çocukların bile üniversitede okumasını sağlamak. Bu durumun son yıllarda büyük tartışmalara neden olduğuna da hep birlikte tanık oluyoruz. “Her ile üniversite kurulacağına, üniversitelerin kalitesi artırılsın” deniyor. Elbette üniversitelerin kalitesi artırılması önemli. Dünyanın en iyi 500 üniversitesinde ülkemizin adının olmaması elbette üzücü. Ancak bizler bir Avrupa ülkesi değiliz. Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda, bırak üniversite okumayı, okuyup yazanın bile çok az olduğu bir süreçten geçtik. Ama şimdi hem okuma oranı arttı hem de üniversite eğitimi alan gençlerimizin sayısı çoğaldı.

Üniversitelerin olumsuz yanlarını yazmak istersek elbette çok şey yazarız. Ama bizim ülkemizin bulunduğu coğrafya farkı bir coğrafya. Geçtiğimiz ay Jandarma Teşkilatı’nın kuruluşun 180’inci yılını kutladık. Demek ki iki asır öncesinde de Osmanlı’da sıkıntılar yaşanmış. Yaşanmış ki, o yıllarda Jandarma teşkilatı kurulmuş.

Şimdi gelelim esas meseleye… “Yerel medya olarak ilimizin her türlü haberlerini bir süzgeçten geçirerek yazıyoruz” dedik yukarıda. Daha önce de değinmiştik. Kahramanmaraş’a yeni kurulan İstiklal Üniversitesi bizim için çok önemli. Çünkü Kahramanmaraş diğer iller gibi giriş çıkışların yoğun olduğu bir il değil.

Tüm çabalarımıza rağmen bir türlü turizm konusunda başarılı olmadık. O zaman giriş çıkışı sağlamak ve durgun olan ekonomimizi canlandırmak için ya büyük bir askeri birliğimiz olmalı ya da öğrencilerin yoğunlukta olduğu bir il olmalıyız. İlimiz içte kaldığı ve güvenlik sorunu olmadığı için bir türlü askeri birliğini burada durduramadık. Gelen birlikler bir süre sonra sınır bölgelerine gittiler. Şimdi de zırhlı birlik var ama esas birlik sınır bölgesinde. Tek ümidimiz ikinci bir üniversite. Bunun için basın olarak çok uğraştık. Ama bir arpa boyu yol alamadık.

Bu önemli konuda adım atmak başta Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere milletvekillerimize, iş adamlarımıza, Ticaret Borsası’na, KMESO ve halkımıza düşmektedir. Şu ana kadar kimseden en küçük bir ses bile çıkmadı. “Bak size İstiklal Üniversitesi adında ikinci bir üniversite kurduk. Ama ne bina bulabildiniz ne de arsa bulabildiniz” diye bahane bulunabilir. Lütfen bu ikinci üniversite fırsatını kaçırmayalım.

Kahramanmaraş’ın sekiz milletvekili var. Ak Parti Medyadan ve Tanıtımdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal. İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, Prof. Dr. Sefer Aycan, Ahmet Özdemir, İmran Kılıç, Cihat Sezal ve Ali Öztunç. Bu vekiller ilimizin milletvekilleri. İlimizin her konuda gelişmesi ve engelleri aşması için meclisteler.  

Diğer taraftan ilimizin öncü sivil toplum kuruluşlarından olan KMTSO Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zabun, Meclis Başkanı Hanifi Öksüz, KTB Ahmet Duran Balsuyu, KMESO Başkanı Ahmet Kuybu, İskur Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Kurtul, Şahin Balcıoğlu Aksu TV. Genel Müdürü Cüneyt Beyit, Genel Yayın Yönetmeni Erol Öner, Cemiyet başkanları Aslan Deveboynu, Sermet Çuhadar, İbrahim Baykut, Ebru Akkurt olarak birçok isimlerin bu konuda dikkatlerini çekmeyi bir yerel basın olarak görev addediyoruz.

Yerel medyanın bir temsilcisi olarak ilimizin en önemli konusu olan İstiklal üniversitesini yazmaya ve yetkilere duyurmaya çalıştım.