Veysel    Karani   bazen  çıkar   sokaklarda  dolaşır. Kendisi  halk  tabiri ile   behlüldür. Biraz  saf   gibi  görünümü  vardır. Çocuklar  bunu görünce  o’nun la  eğlenmek  için   kendisine  taş  atarlar, yani  taşlarlar.  Çocuklara  hiç  kızmaz, sadace  çocuklar  ;  küçük  taşlardan  atın   acıtıyor, bana  acı  veriyor der. Sıkıntılara da  böyle bir  sabır ve  tehammül  gösterir. Çok  az yediği  ve  ibadet  ve  taatta  bulunduğu bildirilmektedir. Annesi  vefat  ettikten sonra  Arabistan  taraflarına  gelir. Mekke  Medine  civarlarında  gezer  durur. Bir  ara  Sıffın  savaşı  zuhur eder. Kendisi de  bu savaşa katılır  ve  burada  şehit  olur. Cenazesini  kaldırmak  için  kabileler  yarışa  girer.  Dört  kabile  biri  der  biz  defnedeceğiz, öbürü biz derken  kabileler arsında  bir  nevi kavga başlar. Bir bakarlar ki  cenazeyi alan gidiyor. Bir anda  dört  cenaze olur . Yani  öyle gösterilir.  Her  kabile  birini alır gider  böylece  tatsızlıkta ortadan kalkmış  olur.  Gelelim  duanın  son  bölümüne. “  Rabbin  her türlü hastalığa  şifa veren  sensin. Çünkü ben hastayım. Hastalıktan  her  kurtuluşumda senin şifa verici  tecellini görüyorum. Demek  her türlü hastalığa şifa veren  sensin. Benim   günahlarımı affet. Hatalarımı bağışla. Hastalıklarıma  şifa  ver, ey bütün kemal  sıfatların  sahibi ve  noksan sıfatlardan  münezzeh  olan Allah! Ey  güzel  isimlerinin  sonsuz hazineleri her şeyin  her ihtiyacını  her  zaman mükemmel şekilde karşılayan  KAFİ !  Ey  varlıkları yaratıp  onları  en münasip organ ve duygularla  donatan ve ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılayarak  onları  yaratılış  gayelerine sevk eden RAB !  Vadini yerine getirmesinde şüphe olmayan ve  bütün varlıkların ihtiyaçlarını  kudret  ve rahmetiyle gideren  VAFİ !   Ey   rahmeti her şeyi  kuşatmakla birlikte  imanlı ve ihlaslı  kullarına  çok özel ikram  ve şefkati olan  RAHİM !  Ey  maddi  ve manevi  her çeşit hastalığa  şifa veren  ŞAFİ !  Ey  sayısız  rahmet meyvelerini ve nimetlerini  bütün canlıların  önüne seren ve iyiliği bol olan  KERİM !  Ey  maddi ve manevi  dertleri gideren  afiyet  ve sağlık veren  MUAFİ !  Beni , anne ve  babamı, iman ve kur’an  hizmetinde sadakat  gösteren tüm  Müslümanları bağışla. Her türlü  günahımı affet. Her türlü  hastalığımı gider, sıhhat ve afiyet ver. Beni ve tüm  inananları sonsuza kadar rızana dahil et. Ey  rahmetiyle  merhametlilerin  en merhametlisi  olan  Allah’ım  ezelden ebede  her türlü  hamd  ve  övgü, şükür ve minnet  alemlerin  Rabbi  olan  Allah’a  mahsustur.” Bizleri  affeyle   sonsuz   rahmeti   olan  Allah’ım … Yeri  göğü  yaratan  ve donatan  ve  kolayca  idare  eden  Rabbül  alemin ; Ülkemize  huzur ver. Bizlere  birlik,  dirlik  ve  kardeşlik  ihsan  eyle. Her  türlü  iç ve  dış  düşmanların  fitne  ve fesatlarından  bizleri  koru. Kendi  oyun  ve  düzenlerini  kendi  başlarına   dola.   Allah’ a     emanet  olun.