Kırşehirli baba-oğul Ertaşlar’ın havalandırdığı bir koşma, ağıt... İki değişik ezgisi var. Biri uzun hava,bozlak .TRT Repertuvarına 808 numarayla kayıtlı. Diğeri garip ayağında 4/4’lük ölçüyle çalınıp okunan bir kırık hava. Notalı. TRT Repertuvarındaki kayıt numarası 2099. Her iki kayıt da Neşet Ertaş’tan alınma.
Ezginin sözleri Âşık Kerem’e ait. Toplam altı dörtlük. Son bölümde yer alacak şiirin tamamı.
Ertaşlar, koşmadan sadece iki dörtlüğü alıp (3+2)=5’lik iki kıta yapmışlar. Kıtanın nakaratı da ikilik olmuş. Ben ustaların okuduğu gibi yazayım ezginin sözlerini:
“Guvaguva indirdiler yazıya aman aman
Dut ettiler algın ala tazıya
İş başa düşünce bakmaz guzuya aman aman

Gaçguzulu ceylan gaç avcı geldi
Avcılar elinden gaçguzungaldı

Zalım avcı düşmüş gelir izine aman aman
Al ganlar akıtmış iki dizine
Mor sinekler gonmuş ah o gözüne aman aman

Gaçguzulu ceylan gaç avcı geldi
Avcılar elinden gaçguzun kaldı”
Gelelim Kerem'in söylediği koşmaya. Kısa bir hikayesi var. Onu hatırlayalım.Ezginin sözlerinden anlaşılıyor. Aşık Kerem, yol arkadaşı Sofu’yla Aslı’nın izini sürerken Aşkale'de Şogin Deresi dolaylarındaki düzlükte bir ceylana rastladı. Ceylan yaralı. Avcılar vurmuş dağda. Yaralı ceylan kaçmış avcıların elinden. Düze inmiş. Al kanlar içinde kalmış. Sinekler konuyor gözlerine. Sinekleri kovalayacak takati yok. Kaçmak bir yana kalkıp gideceği dermanı kalmamış. Bir de yavrusu var. Başında döneliyor anasının. Zaten yüreği yaralı Kerem’in. Baktı yaralı ceylana. Başında çaresizce döneleyen ceylanın yavrusuna. İçi parçalandı. Yol arkadaşı Sofu’ya dedi ki:
-Sofu kardeş şu sazımı ver bana.
Aldı sazı eline Kerem. Bakalım ne dedi?
“Sürü sürü avcu dağdan indirmiş
Kaç kuzulu ceylan kaç avcu geldi
Zalim avcu vurmuş seni sindirmiş
Kaç kuzulu ceylan yad avcu geldi

Şogin deresi(*)'nden indi sürüsü
Sürüden ayrılmış onun birisi
Avcular post etmiş nazik derisi
Kaç kuzulu ceylan yad avcu geldi

Zalim avcu düşmüş gelir izine
Al kanın akıtmış iki dizine
Mor sinekler konmuş ela gözüne
Kaç kuzulu ceylan yad avcu geldi

Böyle'molur avcıların töresi
Koltuğundan vurmuş sızlar yarası
Hekime göstermiş yoktur çaresi
Kaç kuzulu ceylan yad avcu geldi

Kova kova indirdiler yazıya
Tut ettiler al kanatlı tazıya
İş başa düşünce bakmaz kuzuya
Kaç kuzulu ceylan yad avcu geldi

Süre süre indirdiler dağlardan
Mor sümbüllü bahçalardan bağlardan
Kerem eder şu geçtiğim yollardan
Kaç kuzulu ceylan yad avcu geldi”
İşte böyle dostlarım. Yaralı ceylan, Aslı'nın derdiyle yüreği dağlı Kerem'i böyle inletti. Kerem'in bunca etkilenmesi biraz da yaralı ceylanla kendisi arasında bir benzerlik bulmasından dolayıdır bana göre.
..........
(*) Erzurum Aşkale yakınlarında bir dere