(Kayseri’de şehit olan askerlerimiz için yazdığım şiir... Yavrularımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun... Sebahattin Aslan) Şehidin kanı bugün kara düştü Yasımız ana, baba, yâra düştü Kimimiz sözlü, kimimiz tezkereci Anam şehitlik bugün bize düştü Erciyes'in düzünde patlayan bomba Bir arkadaşım önde ikisi yanda Anam toz duman oldu ortalık bir anda Anam şehitlik bugün bize düştü Tezkere için sayarken birkaç ayı Özlemiştik ana,baba,yarı,sılayı Rüyamda bulanık gördüm o bizim çayı Anam şehitlik bugün bize düştü Kahpe tuzak bize kara kışı seçti 'Gelirim' dedim anam son tren de kaçtı Bizden önce kara haberimiz uçtu Anam şehitlik bugün bize düştü Kimimiz Karadenizli, kimimiz Egeli Kimimiz mavi, kimimiz ela gözlü Biri var ki aşkı yüreğimizde gizli Anam şehitlik bugün bize düştü Cebimizde var biraz para çarşıya Yarısı telefon, yarısı sigara, çaya Bir çay içerdik gelirsek bir araya Anam şehitlik bugün bize düştü Bizim evrak Kayseri'ye yazılmış Kışlamızda bölük bölük dizilmiş Bizim için birkaç mezar kazılmış Anam şehitlik bugün bize düştü Mehmet şehit oldu yazın mezar taşına Girersem sözlümün hayaline düşüne Bayramdan bayrama gelin mezar taşıma Anam yasımızı tutmak size düştü... Sevgili Sebahattin Aslan 17 Aralık Cumartesi günü Kayseri’de bir hain pusuda kara toprağa düşen 14 şehidimizi anlatmış bu şiirinde. Hislerimize tercüman olmuş. Hayatının baharında kara toprağa düşen babayiğitler. Ağlayan, karalar bağlayan analar... Bizim de içimiz kan ağlıyor. Bir düğüm gırtlağımızda... Neler duyuyoruz? Duygularımızı , duyup da anlatamadıklarımızı ak kağıda dökmüş Sebahattin Aslan. Ne güzel etmiş. Ellerine sağlık. Sekiz dörtlükten oluşmuş şiir. Koşma biçiminde yazılmış. Şiirin başlığı aynı zamanda nakarat olmuş. Başlık ve bağlantı dizesi “Anam şehitlik bize düştü” yedi dörtlüğün son mısrası olmuş. “Ana, anam” sözcükleri tam on üç kez kullanılmış. Ah analar, analarımız... İlk dörtlüğün ikinci dizesi “Yasımız ana, baba, yâra düştü” ile son dörtlüğün dördüncü dizesi “Anam yasımızı tutmak size düştü” dizeleri, bağlantı dizesiyle anlam bütünlüğü oluşturuyor. Biz şehit düştük. Yasımız anaya, babaya, yâre...size düştü. Siz dediği Sebahattin Aslan’ın sadece şehitlerimizin yakınları değil hepimiziz. Ulusumuz bizler... Bir de son dörtlüğün üçüncü dizesi "...mezar taşıma" tamlaması yerine "...mezarımın başına"yla sonlanmalı. Çünkü bu dörtlüğün ilk mısrasında da "...mezar taşına" söz öbeği kullanılmış. Tekrara düşülmüş. Şiir şehitlerden birinin ağzından yazılmış. Birinci kişili anlatıcı. Şehidimiz “anam” diyor. Anaya sesleniyor. Bunu da bağlantı dizelerinde dile getiriyor: “Anam şehitlik bize düştü”. Şiirin tamamında bu bütünlüğü görüyoruz. Sadece ilk dize (Şehidin kanı bugün kara düştü) bir gözlemci anlatışı. Yani üçüncü kişili anlatıcı. Bence bu dize “Şehit olduk bugün al kanımız kara düştü” olursa şiirin bütününde özne birliği sağlanır. Bu şiiri okuyunca Yahya Kemal Beyatlı’nın “Akıncılar” şiirini hatırladım. Akıncılar’da da birinci kişili anlatıcı var. O şiir “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik” dizesiyle başlar. Şehit düşen askerlerin ağzından (biz) anlatılır duygu ve olaylar. “Anam Şehitlik Bize Düştü” yürek dağlayan bir şiir. Lirizmin doruklarında. İnsanı alıp götürüyor. Üryan ediyor, büryan ediyor, giryan ediyor.. Dileğimiz böyle acılı olaylar nihayetlensin. O güneşler batmasın.İnsanımız ölmesin. Analar ağlamasın. Anaların yüzü gülsün. Karalar bağlamasın Anadolu. Ülkemize huzur gelsin, barış gelsin... Teşekkürler Sebahattin Aslan. Gönlü güzel kardeşim. Seni sevgiyle selamlıyorum.