Dünya hızla değişiyor. Bilim ve teknoloji gelişiyor. Anlayışlar değişiyor.insanların alışkanlıkları,davranışları değişiyor. İnsanları anlamak,iletişim kurmak,uyum içinde birlikte yaşamak zorlaşıyor.Devletler,bilimsel buluşlara,teknolojik yeniliklere ,sosyal,siyasal, ekonomik zihniyet değişimlerine göre kendi kurumlarını yeniden inşa etmeleri gerekiyor.Devletin bir kısım kurumları tarihi köklerinden kopmuş,amacından sapmış,kişisel veya organize çetelerin çıkarlarına alet olmaya başlamış olabilir. Geçmişten günümüze hayır ve iyilik kuruluşları olan Vakıf müessesi günümüzde,müslüman görünümlü, kapitalist Ermeni-yahudi zihniyetli bir kısım insanlar,Türk İnsanının yüksek maneviyatını,yüksek şahsi çıkarlarına alet edebilmektedirler.Topladıkları zekat,sadaka,kurban,himmet,minnet,şükran paralarının üzerine kurularak,özel okullar,dersaneler,öğrenci yurtları,yapı-inşaat kooperatifleri,gayrimenkul alım satımları,menkul kıymetlerin ticareti,borsa yatırımları,bono-tahvil gibi vakıf çalışmalarıyla  topluma hizmet üretiyorlar.Pardon halktan toplayıp halka hizemet değil halktan toplayıp kendilerine  yatırım yapıyorlar maalesef. Vakıf nedir? Hayırsever insanların fi-sebilillah kendi  gönül rızasıyla  bağışladıkları para ve mülklere “vakıf” denir. Sözlükte “bir şeyi daimî olarak durdurmak” anlamına gelir.Diğer bir ifade ile Vakıf, bir kişinin, belirli bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarının yarar­lanması için malını ya da parasını ya da mülkünün bağışlaya­rak oluşturmuş olduğu kuruluştur. Bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sağlıklı kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin geleceğe taşınması ve yaşatılması vakıfların temel görevi arasındadır. İnsanlar arasında sosyal dayanışmanın sağlanması, yardımlaşmak, birbirine destek olmak, acı ve mutlu günleri paylaşmak, sevgi ve saygı tohumlarını atabilmek için fertler arasındaki ilişkilerin iyi olması gerekir. Vakfın amacı;Kişisel çıkarlardan uzak,toplum ve millet yararına, hukuka uygun, belirli, anlaşılabilir olmalı ve sürekli hizmet  etmeye yönelik olmalıır. Dinimiz yardımlaşmayı ve ihtiyacı olanlara destek olmayı dini temeli saymıştır. Vakıflar osmanlılar zamanında daha da yaygınlaşmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da etkinliğini aynı ölçüde sürdürmüştür. 5 haziran 1935’te çıkan bir kanunla “Vakıflar Genel Müdürlüğü” kuruldu. Ülkemizdeki vakıfların hepsinin yönetimi, bu teşkilata verildi. Vakıflar eğitime, öğretime, belediyelere, sağlık işlerine, yoksullara hizmet ederler. Vakıf tarafından yardım alan kişilerin adları, kurum tarafından açıklanmaz. Ülkemizin sosyal, ekonomik, kültürel ve yurt savunmasında vakıfların yardımlar büyüktür. Vakıfların gelirlerini çoğaltmak ve çalışmalarını desteklemek  vatandaş olarak insani ve milli bir görevdir.Neden? Çünkü:  Vakıfların kuruluş amaçları toplumsal dayanışma ve yardımlaşmadır. Ekonomik ve mali bakımdan güçsüz durumda olmaları desteklemek, güçlendirmek ve onların sosyal ve ekonomik durumlarını düzeltmek vardır. Vakıflar bir yandan doğrudan doğruya kamu hizmetleri yaparlarken diğer yandan da bir kısım ihtiyaç sahiplerine doğrudan  ekonomik ve mali yardımlarda bulunmaktadırlar. Ayrıca Vakıfbank sermayesinin büyük bir bölümü vakıflara ait bir banka olarak, Türkiye'de ve Dünya'da tek banka olma özelliğini taşımaktadır. Gerçek bu iken,Vakıfların kutsal varlığı içinde yuvalanmış,milletimizin yardım duygularını sömüren,inançlarını istismar eden,kendilerini de sorgulanmaz,eleştrilmez Tanrının çocukları zanneden bir kısım sahtekarlar,sinsi oyunlarla vakıf krallığı kurmuşlardır.   Siyasetten,bürokrasiye,ticaretten eğitime şehirleri ellerinde evirip çevirmek istemektedirler.Şehirleri vesayet altına almaya çalışmaktadırlar.Hedefledikleri Paralel devlet yapılanmalarını, Vakıf Kurumlarımız üzerinden yapmaya çalışmaktadırlar.FETÖ/PDY bir anlamda vakıf hareketidir. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü ile bu durum iyice anlaşılmıştır.Bir kısım dernek ve Vakıflar kapatılsa da kılıç artığı bazı vakıflar ise paralelin paraleli ya da ta kendisi olarak hala varlığını sürdürmektedir.Milli varlığa,milli servete,milli ve dini hayatımıza düşman, Ermeni Taşnak ve Hınçak Cemiyeti veya ingiliz Muhipler Cemiyeti gibi çalışan vakıf zihniyetlerinin kazınması gerekiyor.Yeni darbe,isyan ve savaş ve fitne senaryolarının buralarda yeşermemesi için.Halkımızın da vakıf dilencilerine ve hainlerine karşı uyanık olması gerekiyor.Bilal Erdoğan Beyin dediği gibi:  “Vakıflar açık şeffah,hesap verebilir olmalıdır,halka karşı....” Vakıfları kullanarak, baronlaşanlar,zalimleşenler,hainleşenler ve şımaranlar er geç Yüce Türk Adaletinin kılıcı ile terbiye olacaklardır.Kul azmadıkça Allah ceza yazmaz..Allahın yazgısı değişmez! Amacından sapıtmış Vakıflar behemehal derhal kapatılmalı,mal varlığına el konmalı...Devletin yeniden inşası için Yeni Türkiye için buna şiddetle ihtiyaç olduğu yakinen artık hissediliyor.