Bilindiği gibi 6 Şubat’ta çağın deprem felaketini yaşadık!

Depremden en çok etkilenen Kahramanmaraş ve Hatay oldu. Aradan 4 ay geçti. Depremzedelerin büyük bir kısmı konteynerlerde bir kısmı da çadırlarda yaşamını sürdürüyorlar.

14 Mayısta ve 24 Mayısta Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı seçimleri yapıldı… Bakanlar atandı ve ilk kabine toplantısı yapıldı.  Hem yazılı basın, hem de sosyal medya depremi ikinci plana atarak siyaseti depremden daha çok gündeme taşımaya başladılar.

İktidarın ve Demokrasi halkın güvencesi olduğunu hepimiz biliyoruz. Diğer Siyasi partilerde olmazsa olmazımızdır. Siyasi partilerde olmazsa bu kez demokrasi olmaz. AB gibi gelişmiş ülkeler kategorisine giremedik ama gelişmekte olan ülkeler statüsünde olan ülkeyiz. Bazı konularda gelişmiş ülkelerden geri olsak ta bazı temel konularda da AB ülkelerinin daha ilerisindeyiz. Örneğin: Sağlıkta bir benzeri olduğunu tahmin bile edemiyorum.  ABD bizdeki sağlık sistemini denemeye aldılar ancak başarılı olmayınca sistemden kaldırdılar.

İktidarın performansı bir ülkenin demokratik kalitesi hakkında fikir verebilir. Demokrasisi güçlü olan ülkelerde resmi kurumların yanında sivil toplum kuruluşlar da ürettiği savunduğu değerlerle toplumsal yaşama katkı sunarlar. Eleştiri bu katkılardan birisi olabilir. Ancak en önemlisi değil. En önemlisi sivil toplumun üretebildiği değerlerle katkı sunabilmeleriler. Bu olmadığı takdirde. Sadece siyaset merkezli demokrasi taşıması eksik bir tartışma olur, sadece siyaset merkezli bir demokrasi bilinci, demokrasiye katkı sunamazlar.

Ülkemizde yapılan demokrasi tartışmalarının en önemli açmazlarından biriside bu, büyük dönüşümlerin ve değişimlerin ancak iktidar tarafından yapılmasıdır. En önemlisi olanı muhalefet partilerinin de kendilerine düşen görevlerini yerine getirmeleridir. Muhalefet partilerinin koltuk sevdaları bu dönüşüm ve gelişimden maalesef nasibini alamamış olmalarıdır. Demokrasinin olmazsa olmazlarından birisi de güçlü muhalefetin olmasıdır!

İlimizin seçmeni her zaman olduğu gibi hem 14 Mayıs hem de 24 Mayıs tarihlinde yapılan seçimlerde oyunu Erdoğan’dan yana kullanmıştır. Bilhassa 24 Mayısta Yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde    % 76 oyla En çok Oy veren illerinin başında gelmektedir. Çünkü Kahramanmaraş önceki seçimlerden daha bir önemli il konumdadır. Çünkü depremde En çok zarar gören ilerin başındadır. “Halk Bunu yaparsa Erdoğan yapar” düşüncesi öne çıkmıştır. İlimiz halkı. Her seçim de olduğu gibi bu iki seçim dede tercihini Erdoğan’dan yana kullanmıştır.   

Diğer taraftan: Demokrasi seçim sonuçluları ile sınırlı bir gelecek fantezisi değil. Ülkeyi zihnimizde, iktidara yakın ya da uzak olmamızdan bağımsız olarak, seçim sonuçlarına indirgemek ülkemize yaptığımız büyük bir haksızlıktır.  Bir başka etkende sivil toplumun farkında olmadan ya da olarak kendi varoluş mantığına ters biçimde, gereğinden fazla siyasallaşması, siyaset merkezli düşünmesi. Oysa sivil toplumun asıl görevi siyaset üstü değerler üretmek, demokrasiye bu değerler üzerinden katkı sunmaktır.

Demokrasinin kurumsallaşması dediğimiz bu süreci iktidarında katkı sağlaması elbette beklenir. Ancak bu yönüyle demokrasi kalitemiz, sivil toplumun göstereceği performansla eş düzeydedir demek abartılı olmaz kanısındayım.