Geçenlerde, ses getiren kararları ile ünlü bir Tüketici Hakem Heyeti Başkanı olan bir arkadaşım, kendisine şifai olarak intikal eden bir konuyu benimle müzakere etmek için telefonla aradı. Problem şu: Satın aldığı mal arızalanan tüketici malı servise veriyor, servis garanti süresinin bittiğini, ayrıca mala yetkisiz kişilerce müdahale edildiğini  belirtiyor. Başkanın bana sorduğu soru şu: Garanti dışına çıkan ya da garanti süresi sona eren bir mal elbette ücreti mukabili olmak kaydıyla 20 işgünü içerisinde tamir  edilemezse ya da imalatçı malı tamir etmekten kaçınırsa tüketicinin ne tür hakları olabilir. Gerçekten çok haklı bir soru… Öncelikle bir hususun altını kalın harflerle çizmekte fayda var diye düşünüyorum. Tüketiciler bir mal satın alırken salt bir meta satın almış olmuyorlar, eşyanın yanında garanti süresi içinde verilen haklar ile satış sonrası hizmet alabilme gibi bir çok hakka sahip oluyorlar. Bu hakların başında yönetmelik ekinde belirlenen malın kullanım ömrü boyunca yedek parçaya ulaşma, ücretini ödemek kaydıyla malı onarabilme hakkı gibi… Lakin, tüketiciler sahip oldukları hakları kullanmak için harekete geçtiğinde bu haklara ilişkin açıklamalar yeterli olmadığı için adli organlar karar vermekte güçlük çekebiliyorlar. Bilindiği gibi, gerek garanti süresi içinde gerekse sonrasındaki kullanım ömrü boyunca tüketicinin yaşadığı problemlerde ne tür haklara sahip olduğuna dair açıklamalara tüketicinin korunması hakkındaki kanunda yer verilmeye çalışılmıştır. Örneğin kullanım süresi içinde arızalanan bir malın azami tamir süresi içinde onarılması gerektiğine açık bir şekilde yer verildiğini görüyoruz. Garanti süresinde yaşanan problemleri düzenleyen Garanti Belgesi Yönetmeliği(GBY) ile bu sürenin sonrasında yaşanan problemler ile ilgili  yapılabilecekleri düzenleyen Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği(SSHY) bizim için başvuru kaynağı niteliğinde. Her iki düzenlemeye göre de ‘Bakım ve onarım süresi ‘Azami Tamir Süresi’ni geçemez.’ Peki bu açık hükme aykırı davranıldığında tüketiciye ne tür bir hak doğacaktır?   Azami Tamir Süresi Aşılırsa! Yasal düzenlemeler ‘geçemez’ diyor ancak uygulamada eğer azami tamir süresi aşılırsa ne olur, tüketici ne tür haklara sahip olabilir? Bu soruya cevap verebilmek için olayın hangi zaman diliminde gerçekleştiğine bakmak gerekir. Garanti süresi içinde ya da bu sürenin dışında meydana gelmesi birbirinden farklı hukuki değerlendirmeleri gerektirmektedir. Eğer olay garanti süresi içinde gerçekleşmiş ise; Bu durumda bir problem görünmüyor, çünkü GBY’deki hüküm açık: tüketici diğer seçimlik haklara dönebilir, diğer bir deyişle,  tüketici, yenisiyle değişim, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi isteyebilir. Ancak garanti süresi sona ermiş ya da kullanım hatası nedeniyle malın garantisi sona ermiş ise; Bu durumda ortaya çözülmesi gereken bir problem ortaya çıkıyor. Çünkü SSHY’nde garanti süresi sona eren mallarda tüketicinin hangi haklara sahip olduğuna dair herhangi bir ibare/yollamaya yer verilmediğini görüyoruz.   Şimdi, Başkanımızın sormak istediği soruya geliyoruz: Kullanım ömrü dolmamış ancak Garanti kapsamı dışına çıkmış bir mal arıza yapmış ve azami tamir süresi içinde onarılmamışsa, tüketici de hak aramak için hakem heyetine başvurmuşsa heyet  tüketicinin ne tür bir hakka sahip olduğunu nasıl tespit edebilir? Benim kişisel değerlendirmem şöyle oldu… Tüketici bir mal satın aldığında bu malı kullanım ömrü boyunca kullanabiliyor olması lazım, bu yasanın ona tanıdığı bir hak. Ayrıca kullanım hatası nedeniyle ya da garanti süresi bittikten sonra mal arıza yapmışsa bedelini ödemek kaydıyla tamir ettirebilmesi gerekir, yasa ve yönetmelik bu nedenle imalatçı ya da ithalatçıya servis ve yedek parça bulundurma yükümlülüğü yüklemiş, onu da biliyoruz. Ve eğer mal, kullanım ömrü dolmadan onarılamadığı için kullanılamıyorsa tüketici mağdur edilmiş demektir ve bunun da müsebbibi imalatçı/ithalatçıdır. Şimdi bu mağduriyeti karara bağlamak için mağduriyet oranını ve bunun parasal bulmamız gerekir. Ben şöyle bir hesap tarzı ile bir tespit yapılabileceğini ve bu tespite göre ortaya çıkan sonuca göre karar verilmesinin yasanın ruhuna uygun olacağını değerlendiriyorum: Tüketici malı a (=10.000 lira) bedelle satın almış olsun ve malın kullanıldığı gün sayısı d (=780) olsun.  SSHY ekinde belirlenen malın kullanım ömrüne b (=10 yıl yani 10*365=3650 gün), Bilirkişi marifetiyle tespit ettirilen onarım ücretine de c (=250 lira tespit edilmiş olsun) diyelim. Tüketicinin mağduriyet miktarı yani kendisine geri ödenmesi gereken ücret (X) ise; X= a-(a/b)*d-c (ya da X= a*(1- d/b)-c) olur. =10000- (10000/3650)*780-250, =10.000-2.137-250 =7.613 lira Böylelikle, 10 yıllık kullanım ömrü olan malı 2 yılı aşkın bir süre kullanan tüketici bu süreye karşılık bedeli ve bununla birlikte onarım bedelini de ödemiş olur, ancak geriye kalan sürede imalatçı ya da ithalatçının kusuru nedeniyle kullanamadığı için buna karşılık gelen miktar kendisine ödenmiş olur.