Mahzuni’ye bir kulak verelim. Bakalım iki gönül bir olunca neler oluyor?   “İki gönül bir olunca Bayram olur seyran olur Bir dost bir dosta gelince Bayram olur seyran olur O dost, dosta kurban olur”   Dost Mahzuni böyle diyor. İki gönül bir olunca bayram olur, seyran olur. O dost, dosta kurban olur. Var mı bunun ötesi? Bir dostun dostuna canlar bağışlaması. Canı azizini vermesi. Ötesi yok dostlar. Bir türküde de geçer. O türküden de bir dörtlük yazayım:   “Sabahın seheri günden ileri Ben kimi sevmişim senden ileri Ziyaret olmuşsun kurban istersin Kurban bulamadım candan ileri “   Bir gönüle aşk girince böyle olur. Aşık maşuğu için canını verir. Bir sevgili uğruna her cefaya katlanır çileli aşık. Dünya gözünde yoktur. Var olan sevgilidir. Herşey odur. İşin içine aşk girince para pul, mal mülk göze gözükmez. Samanlıklar seyrandır seven gönüllere. Köşklerden, saraylardan değerlidir. El kadar hasır, çul çapıt yeterlidir. Soğan ekmek, sevgiliyle yeniyorsa en leziz yemektir. Bizim Oğulcuk’ta Cılıbıd’ın Osman’ın kızı Nazimet gelinlik çağına geldi. Dünürcülerin bir gelip biri gidiyor. Hiçbirine “He!” demiyor Nazimet kız. Dünürcülerden biri Hallaler’in Aslan. Hali vakti yerinde Aslan’ın. Köyün varlıklı kabilesine mensup. Diğer bir dünürcü Başçavuşların Hamit. Başçavuşlar, köyde gün bulup gün yiyen, gamgayla kaşınan bir kabile. Günlükçülük, köy bekçiliği, çobanlık, çelteklik yaparlar. Öyle variyetli değiller. Bir gün Nazimet’in anası Kosöğon Pempe konuştu kızıyla. İstiyor ki Nazimet Aslan’a “He!” desin. Ama kzının gönlü Hamit’te. Bunu da öğrenmiş. Dedi ki Nazimet’e: -Gızım! Bak gınalı guzum. Dünürcülerin biri geliyor, biri gidiyor. Bunlardan birini seç gayri. Sana bişey soracağam. Söyle bağalım yımırta bişmesi, gaygana yapılan yire mi gelin olmak isden? Yoğusa guru pilav bişen yire mi gelin olun? Nazimet duraksamadan yanıtladı: -Pilav bişen yire gelin olurum. Kosöğon Pempe kızdı: -Allah canını almasın. Aklını başına topla. Varlıklı yire var da ırahat it akıssız... Nazimet istemediyse de Aslan’la nişanladılar. Aslan, nişanlı görmeye geldi. Nazimet’in yüzünden düşen bin parça. Bunları baş başa koydular. Konuşsunlar, görüşsünler. Nazimet, Aslan’ın elini yüzünü tırmaladı. Aslan’ı geldiğine geleceğine pişman etti. Nişan bozulmadı, ama arada bir soğukluk oldu. Olanlar duyuldu Oğulcuk’ta. Kadınlar çeşme başlarında başladılar dedi koduya: -Gız anam Nazimet Aslan’ı isdemiyomuş. Elini yüzünü cırmalamış. Hamit de duydu tabii. Kuşun kanadıyla haberleştiler. Kaçacaklar. Bozoğlan Hamit’in arkadaşı. Bir gece yarısı Bozoğlan’ın da yardımıyla kaçtılar. Birkaç gün Oğulcuk çalkalandı. Sonra ortalık duruldu. Hamit’le Nazimet gelin güvey oldular. Lafı uzatmayalım. Üç çocukları oldu peş peşe. İki kız, bir oğlan. Kızları Fatik ve Sevgi. Oğlan daha kucaktayken Nazimet hastalandı. Derdine çare yoktu. Üç yavrusunu anasız bıraktı. Ayrıldı dünyadan. Anasız kuzuların ve eşini kaybeden Hamit’in dünya başına yıkıldı.