İnsan toplum içinde yaşayan bir varlıktır. Toplum içerisindeyaşayan insanların mutlu ve huzurlu olmaları için fertlerin sorumluluk bilinciiçerisinde hak ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekir. Kişiler önce kendinekarşı sorumluluğunu bilmeli sonra ailesine ve topluma karşı sorumluluğunuyerine getirmelidir.

Ayet-i kerimelerde insanın sorumluluk sahibi olduğubelirtilmektedir.

“İnsan, kendisinin başıboş bırakı­lacağını mı sanır!”[1]

“Nihayet o gün nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz.”[2]Buyrulmaktadır.

   İnsanın da içindebulunduğu yeryüzü ve çevremiz güzel yaratılmıştır. Çevremizde sürekli oluşantabii kirlenmeler tabiat kanunları ile mükemmel bir sistemde süreklitemizlenmektedir. Yeter ki insan müdahale etmesin, kirletmesin.

   Canlılarınhayatlarını sürdürebilmeleri için bu düzende herhangi bir eksiklik söz konusudeğildir. Ancak çağımızın problemlerden biri olan bu dengenin bozulup çevrekirliliğidir.

Hava, su ,nehir, baraj ve denizlerin kirletilmesi, yeşilinve ormanın giderek  yok olması, bununsonunda iklim değişikliğinin olmasına neden olmaktadır.

  Bozulan doğaldengeden diğer canlılarla birlikte insanlarda zarar görmektedirler. Aslındainsanlar bindiği dalı kesmektedirler. Oysa her insan: “Yedi gök, yer vebunlarda bulunanlar O'nu teşbih eder; O'nu hamd ile teşbih etmeyen hiçbir şeyyoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsı­nız,”[3]inancını taşımalıdır.

    Diğer Ayet-ikerimelerde:

“Gö­ğü Oyükseltti, denge ve ölçüyü O koydu ki dengeden sapmayasınız ;Ölçü­yü düzgün tutasınız ve eksik tartmayasınız. 0yeryüzünü canlıların altına serdi. Orada meyveler ve tomurcukta hurmaağaçları var. Çimlenen taneler ve hoş kokulubitkiler var.”[4]

 “İnsanların kendielleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu;”

“Allah da temizlenenleri sever.”[5]Buyrulmaktadır.

    Dua ederek, ibadet ederek, tövbe ederekkendisine yönelen ruhları arındıran, temizleyen yüce Allah(c.c), yeryüzünü deçevremizi de sayısız nimetlerle, güzelliklerle korunması gereken bir emanetolarak insanoğluna sunmuştur. Bu emanete çevremizi temiz tutarak ve tabiidengesini koruyarak riayet edilir. Oysaki insanlarımız kendi elleri iletabiattaki bu ekolojik dengeyi bozmakta çevreyi kirletmektedirler. Bunun neticesinde de acı fatura çıkmaktadır. Halbuki insan çevresinden sorumludur.

  Çocuklar artıkağaçların adını bilemiyorsa, plastik oyuncak kuşun sesiyle bir bülbülün sesiniayırt edemiyorsa, yeterince oyun alanları yoksa, oyunları unutup evlerinekapanıyorsa, bundan insanlar sorumludur.

  Çevremiz,sorumluluklar yerine getirilmediğinde bize küsen bir dosttur. Güneş kendidoğuşunu izleyene sağlık ve bereket dağıtır. Suya doyan yeryüzü yeşillikdağıtır, oksijen dağıtır. Fakat köşe başlarındaki şifalı çeşmeler susuz kalıncafıss diye bir ses çıkarır, musluğu da kırılır. Bize de kırılır. Çevremizi,yeşilliği korumazsak, nehir ve barajlarımız, su kaynaklarımız kurur, ellerimiziyağmur duası için kaldırmak zorunda kalırız.

 Toprağa bakarsakyeşillik olur bağ olur. Bakmazsak, taşlı tarla olur.dağ olur. Ağaç kapımızaeşik, yemeğimize kaşık, bebeğimize beşik olur. Yeşillik, ciğerlerimize oksijenveren, erozyonu önleyen, sürüklenen topraklarımızı koruyan bir nimettir.Dinimiz ağaç dikmeye önem veriş, bu hususta Peygamberimiz(s.a.v);”Kıyametkopmak üzereyken elinde bir fidanı bulunan kimse, imkan bulursa onu hemendiksin.”[6]Buyurmuştur.

     Peygamberimiz; Medine çevresinde şifa veren,karın doyuran hurmayı kendi elleri ile dikmiştir.

Peygamberimiz ; “ Irmak kenarında bile olsanız abdestalırken suyu tutumlu kullanınız.”[7]Buyurmuştur.

  Peygamberimiz;Mekke, Medine ve taif civarını bir “sit” alanı, “milli park” alanı halinegetirip “harem bölgesi” ilan etmiştir. Buralarda ağaçların kesilmesini,kuşların ve canlı her türlü hayvanların avlanmasını yasaklamıştır. Onlarıkoruma altına almıştır.

    Peygamberimiz ağaçdikmeyi sadaka-i cariye saymış , “Müslüman, bir ağaç diker, o ağaçtan insan,hayvan ve kuşlar istifade ederse, kıyamet gününe kadar o kimse için sadakaolur.”[8]Buyurmuştur.

    Peygamberimiz;çevrenin temiz tutulmasını öğütlemiş, halkın kullandığı umumi mekanları, insanlarıngelip geçtiği mekanları, gölgelikleri, dinlenmek için oturdukları yerleri,kirletmeyi yasaklamıştır.( Müslim, taharet)

  Yine peygamberimiz ;Susuzluktan ağzı kurumuş, dili sarkmış bir köpeğe kuyudan ayakkabısı ile suçıkarıp susuzluğunu gideren adamın cennetlik olduğunu, kedisini eve hapsedipaçlıktan öldüren yaşlı kadının da cehennemlik olduğunu bildiren hadislerivardır.(Buhari, Müslim)