Vefa, yaşanmışlıklara saygı duymak ve birçok şey paylaştığın insanları hatırlamak demektir. Geçmişini ve eski arkadaşlıklarını çok çabuk unutan kişiler ise ''vefasız'' olarak nitelendirilir.
Sözlerinde duran ve geçmişini unutmayan insanlar içinse ''vefalı'' ya da ''vefakâr'' kelimeleri kullanılır.
Vefa; Sözünde durmak, vadettiklerini yerine getirmek, sözüne sadık kalmaktır.
Gerçek bir hikâye;
Bir genç Üniversite'ye yeni başlamıştı. Ekonomik durumu iyi değildi. Ailesi yeteri kadar para gönderemiyordu. Mühendislik okuyordu. Çarşıda bir lokantaya girdi;
- "Az kuru alabilir miyim? “Dedi.
- Lokantacı gencin halini anladı.
Ağzına kadar dolu bir tabak kuru, bir de pilav getirdi. Para ise, sadece az kuru parası aldı.
Talebe her gün “az" dedi; lokantacı çook verdi.
Yıllar geçti, okul bitti. Yıllar daha da geçti. Talebe zengin bir mühendis oldu.
Aklına "az kuru" geldi. Atladı okuduğu şehre gitti. Çarşıda lokantanın olduğu yere gitti.
Baktı ki lokanta yok. Hemen esnafa sordu:
- "Buradaki lokanta nerede, sahibi nerede? “
Esnaf,
- Lokanta kapandı, amca da az aşağıda oturuyor.
Tarif ettiler.
- Talebe gitti evi buldu. Kapıyı çaldı. Amca kapıyı açtı.
-" Buyurun dedi"
- Amca ben yıllar evvel burada okudum.
Hep az istedim, sen çook verdin. Amca talebeyi hatırlamadı. Çünkü
O her talebeye öyle yapardı.
- "Hatırlamadım oğlum, yıllar oldu." dedi.
Talebe,
- "Burada oturuyorsun galiba, ev senin mi amca dedi?"
Amca,
- "Yok oğlum kira, hanım ben idare ediyoruz." dedi.
Talebe,
- Peki dedi. Gitti ev sahibini buldu.
Evi satın alıp amcaya verdi. Üstüne hatırı sayılır bir paket para da bıraktı.
Amca,
- Aman oğlum ne yaptın? Ne gerek vardı? dedi.
Talebe;
- Amca, senin az kurun olmasaydı ben aç yatar, aç kalkardım. İhtimalle okulu bile bitiremezdim. Şimdi öyle zenginim ki! İnan benim sana verdiğim, senin bana verdiğinden daha değersiz. Sen hakkını helal et o bana yeter.
Sarıldılar, ağladılar.
Ahh insanlık!
İşte Rabbim dilerse az kuruya bir ev ikram eder.
Cenabı Allah cömerttir. Cömert olanı sever.
Vefalı olanlara selam olsun..