Toplum içerisinde yaşayan insanların sorumlulukları da vardır. Bu sorumluluklardan biride okumaktır. Okumak bir öğrenme etkinliğidir. İnsan okuyarak öğrenir ve bilgili olur. Bilgili olanlar güçlü olurlar. Onun için insanlar ilk olarak okumaya çağrılır. Yüce kitabımız "Oku" diye başlar.
Bilenlerle bilmeyenler, okuyanlarla okumayanlar bir değildir. Çağımız kitap medeniyetidir. Türk milleti okuyarak, okuduğunu yaşayarak, Müslüman türk alimleri ve bilginlerini yetiştirerek İslam'a hizmet etmişler ve medeniyetler kurmuşlardır.
Okumak, bilgilenmek ve irfan sahibi olmaktır. Öğrenmek, hakikati araştırmak, tefekkür etmek, basiret gözü ile görmek, anlamak ve anlatmak, talim ve tebliğ etmektir.
Okumak zekayı geliştirir. Bilgi dağarcığını doldurur. İnsanın düşünce ufkunu genişletir. Görgü, tecrübe ve kültürünü artırır. İnsanoğlunun hayatına ışık tutan, yaşamını anlamlı klan okumak, aklı, zihni besleyen önemli gıdalardan birisidir. Vücudun gıdaya ihtiyacı olduğu gibi aklında bilgi gıdasına ihtiyaç vardır. Bundan dolayı kalbi aç ve aklı aç olan insanlara acımak gerekir.
Okumak, kitap okumak, şiir okumak, mevlit okumak, dünyaya gelen bebeğin sağ kulağına ezan okumak gibi anlamına geldiği gibi, bildiğini okumak, birine meydan okumak birilerine lanet okumak gibi olumsuz anlama da gelir.
Bugün okumanın neresindeyiz? Maalesef okumayan bir toplum olduk. İstatistikler okuma oranın Türkiye'de çok düşük olduğunu göstermektedir. Kitap baskıları azalmaktadır. Bunun yanında yayınevlerinde ve kütüphanelerde tozlu raflarda okunmayı bekleyen kitaplar bulunmaktdır..
Bir başka açıdan da; Çok okumadığımızdır. Kıyaslama yaparsak, memleketimize gelen turistler ve diğer milletle, uçakta otobüste, trende, deniz kenarında ellerinden kitap düşmediği ve çok okuduklarıdır.
Milletler okuyarak yükselirler ve okuyarak gelişir ve ilerler. Kültürde ve toplumsal gelişmelerde okumanın bu bakımdan payı büyüktür. Okuyan bir toplumda ekonomik gelişme, sosyal ilişkiler daha fazla olmaktadır.
Okurken de bilinçli okumak, faydalıyı okumak gerekir. Anlama seviyeleri değişik olabilir. Kitaplar okuyucu seviyelerinde basılmalı, okuyucu kitlesine hitap etmelidir. Ne kadar çok yahut ne kadar az okuduğumuz da önemli değil nitelikli okumak ve anlayarak okumakta önemlidir.
Okuyan bir toplumda, raflarda ve kütüphanelerde tozlu kitaplar olmayacak, kitaplar elden ele dolaşacaklar, insanların faydasına sunulacaktır. İnsanların yolu aydınlanacak, sohbetler. Konuşmalar daha etkili ve daha düzeyli olacaktır. Okunan şey kişiyi yönlendirecektir Okudukça yeni düşünceler yeni ufuklar açılacaktır. Evrende kendisini bulacaktır. Okuyan insanlar okuduğunu yaşayacak, hayatı değişecek, kendisi değişince toplum değişecektir.
Okuma alışkanlığı kazanılmalıdır. Kitap, dergi, gazete ve internetten okumayan kişi nasıl okuma alışkanlığı kazanır. Kitap okumayanlar kitap okuma alışkanlığını da kazandıramazlar. Çocuklar söylenilen den çok nasıl davranıldığına bakmaktadırlar. Evde kitap okuyan anne, baba abi, abla olmalı, bunlar küçüklere güzel örnek olmalıdır. Aile de başlayan eğitim ve öğrenim süreci okulda devam etmektedir. Okulda da öğretmen öğrencilerine güzel örnek olmalıdır.
Kitapların pahalı olması, okumak için vakit bulunamaması gibi birçok sebepler bahane edilmemelidir. Çok şeye zaman bulan günümüz insanları maalesef okumaya zaman bulamaktadır. Kitap okumak bir ihtiyaç, bir gereksinim olmalıdır. Çünkü kitap okumak, hava gibi, su gibi bir ihtiyaçtır.