Eski tüketici yasasında, halk arasında ‘arsadan-temelden konut satışı’nda yaşanan mağduriyetler 29 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 40 ve devamı maddelerinde ‘Ön Ödemeli Konut Satışı’ adı altında önlenmeye çalışılmıştır. Yeni yasamıza göre, konut sahibi olmak isteyen tüketiciler koruma altına alınmış yeni ve önemli haklara kavuşturulmuştur: Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, ‘ön bilgilendirme formu’ verilmek zorundadır. Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle satış sözleşmesi yapılamaz. Konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Bina tamamlama sigortası yaptırması zorunludur. Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin ön ödemeli konut satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Devir veya teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. (Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir.) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Tüketicinin ölmesi veya kazanç elde etmekten sürekli olarak yoksun kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düşmesi ya da sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin satıcı tarafından kabul edilmemesi yüzünden sözleşmeden dönülmesi hâllerinde tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemez. Görüldüğü gibi, tüketici yasası bir çok yönden tüketiciyi koruma altına almıştır. Tüketicilerimiz, bu haklarını kullanmak istediklerinde müteahhit firmaya başvurabilirler, başvurularına olumsuz yanıt verilirse Tüketici Mahkemesinde müracaat ederek yasanın uygulanmasını sağlayabilirler. Tüketiciler bu haklardan yoksun bırakılabilir mi? Evet, ne yazık ki tüketiciler bin bir hile ile karşılaşabilirler ve bunlarla mücadele edecek ne bilgi birikimleri ne de bu güçleri vardır. İşte biz bu köşede çok sayıda tüketiciyi bu tuzağa çektikleri için özel bir konuya dikkat çekeceğiz. Bu günlük yerimiz kalmadığı için önümüzdeki hafta “kooperatif tuzağı”na dikkat çekip yol göstermeye çalışacağız.