Haberi gazetemiz Kahramanmaraş’ta Bugün’deokumuşsunuzdur. 9 Ocak 2018 tarihli Haber, K.Maraş’ta  bir imamın motosikletine olan düşkünlüğüyleilgili. Bu haber, sosyal medyada görüntülü haber olarak da yayınlandı. Öncehabere bir  göz atalım mı? Peki,hatırlama babından  özetleyiverelim efendim:

.

“Dulkadiroğlu ilçesi, İsmet Paşa Mahallesi'ndeki birmescitte görev yapan Mehmet Emin Aslantürk, 1966 model motosikletini 4 yıldırimam odasında muhafaza ediyor. Vakit namazları öncesi motosikletinin tozunualıp bakımını yapan Aslantürk, gözü gibi baktığı motosikletini kış aylarındadışarı çıkarmıyor.

Tutkunu olduğu motosikletiyle aynı yaşta bulunanAslantürk, geçmişte farklı motosikletler kullandığını ve atlatmış olduğu bazıhastalıklardan dolayı motosikleti artık kullanamadığını söylüyor.”

.

Motosikletin yanı sıra kedileri de çok seviyor   Aslantürk. Mehmet Emin Aslantürk  52 yaşında.Motosiklet onun için  tiryakilik adeta.Motosikleti 1966 model . Rahatsızlığından dolayı artık kullanamıyor.  Motosikletini imam odasında gözü gibikoruyor.

Haber, güzel bir fotoğrafla desteklenmiş. Haberegörsellik kazandırılmış böylece. Fotoğrafta İmam Mehmet Emin Aslantürk odasındamasa başında oturuyor. Hemen yanı başında motosikleti. Motosikletin direksiyonu üstünde sarığı imamın. Boynunda daçok sevdiği kedisi.

İmam Aslantürk’ün aynı zamanda bir kedi sever olduğunuanlıyoruz böylelikle. Motosikleti ve kedisi Mehmet Emin Hoca’ya pozitif enerjiveriyor. Doğrudur. Kedi evcildir ve sahibine çok bağlıdır. Ben de çok severimkedileri. İşte bak şimdi, minik kedimiz Duman geldi hatırıma. Şimdi DumanOğulcuk’tadır. Bizim yolumuzu gözlüyordur.

.

Benim de bisiklet tutkum var. Geçen yıl 26 yıllıkbisikletim çalınmıştı. Sanki benim de bir yanım gitmişti bisikletle birlikte.Yılbaşında çocuklar bana bir sürpriz yaptılar. Yılbaşı hediyesi olarak birbisiklet almışlar bana. Ne kadar sevindiğimi bilemezsiniz.

.

Boğazlıyan’da Ömer Hoca da mobilet aşığıydı. Her nereyegitse mobiletiyle giderdi. Gözü gibi bakardı mobiletine. Gözünden ırmazdı.Günlük bakımını asla ve kat’a aksatmazdı. Küçük bir arızasında ustanın yanındaalırdı soluğu.

Çaldılar Ömer Hoca’nın mobiletini. Ömer Hoca deli divaneoldu. Karakola bildirdi. Çalmadık kapı bırakmadı. Mobilet ortalıkta yok.Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır. Gitti gider canım mobilet… Ama Ömer Hocamobiletin peşini bırakmadı. Arıyor, soruyor. Umut dünyası işte. Uma uma, döndükmuma, derler. Ömer Hoca mobileti bulacağını umuyor.

Bir Cuma günü Ömer Hoca hutbeden sonra cami cemaatinededi ki:

-Aziz mü’minler! Biliyorsunuz benim mobiletim çalındı. Bugüne kadar sabrettim. Çalan kişi getirir belki diye bekledim. Ama mobiletimdenbir haber yok. Bakın ben açık söylüyorum. Benim mobiletimi kim çaldıysagetirsin. Vallaha da billaha da şikayetçi olmayacağım. Siz de şahit olun. Eğergetirmezse olacaklardan ben sorumlu değilim.

.

Kimi gülüp geçti Ömer Hoca’nın söylediklerine. Kimi “ÖmerHoca ne yapacak ola?” diye işkillendi. Ama Ömer Hoca’nın verdiği gözdağı işeyaradı.

Birkaç gün sonra Ömer Hoca’nın mobileti bulundu. ÖmerHoca mobiletine kavuştu. Mobileti çalan kişi getirip kapısının önüne bırakmışmobileti. Dünyalar Ömer Hoca’nın oldu. Ömer Hoca dua etti hırsıza:

-Yahu insan evladıymış. Bak mobiletimi geri getirdi.Allah ondan razı olsun, diye.