Bozlak ustası Erol Cöke’nin havalandırdığı bir deyişin ilk iki dizesiyle başlayalım: “Gelin dostlar gelin muhabet edelim Muhabbet ile dost evine (eline) gidelim” Dostun evi (eli) neresidir? Bu sorunun yanıtını Yunus Emre veriyor: “Benim dilim kuş dilidir Benim elim dost elidir Dostun evi gönüllerdir Gönüller yapmaya geldim” Muhabbet, dost, gönül... İşte insanı insan eden değerler. “Sözden Söze” ye başlarken söz vermiştim. Demiştim ki: “Eksiklerimiz olacak. Hatta yanlışlarımız, kusurlarımız… O zaman sizlerin bizi uyarmanızı bekleriz. Hatamız varsa, kusurluysak eyvallah! Düzelteceğiz. Sizin sesinize kulaklarımız açık olacak. Ben ahde vefanın tarafıyım. Sevgilerin, dostlukların unutulmaması lazım. Şu ölümlü dünyada binbir sıkıntı, binbir mihnetle boğuşuyoruz. Günü kurtarmanın telaşındayız. Binbir sıkıntı ve mihnete inat bir başka pencere açmaktır muradım.” İletimiz duyarlı gönüllere ulaşmış. Mustafa Okumuş, Ahmet Metin Başkan ve Devlet Diş. Varlıkları daim olsun. Aradılar beni. Önce adaşım Mustafa Okumuş “Alo!” dedi. “Demi Dümü”yle ilgili görüş ve düşüncelerini anlattı. Takdir duygularını dile getirdi. Yaşı seksenin üstünde bir “Ulu Çınar”ın bu ilgisi çok mutlu etti beni. Teşekkür ediyorum adaşıma. Dr.Ahmet Metin Başkan “Göz Bunu”nun fotoğrafını bir iletiyle bana göndermiş. İletiyi aynen aktarıyorum:” TEŞEKKÜRLER MUSTAFA HOCAM, KENDİNDEN SONRAKİLERE IŞIK TUTAN KADİRŞİNAS İNSANLAR SON YILLARDA BİRİLERİNİN AYAKLAR ALTINA ALDIĞI İNSANLARA GÜÇ VERİYOR, ALLAH HAYIRLI BEREKETLİ UZUN ÖMÜRLER VERSİN.” Eyvallah can tabibim. Zatınıza şükranlarımı sunuyorum. Diş Hekimi Devlet Diş telefonla ulaştı. Uzun uzun konuştuk. Devlet Bey, dilimize çok duyarlı. E.K.E’ler 'de demiştim ki: “İmlâsı bozuk bir yazı, zor durumda bırakır bizi…” Bu cümleyle başladı Devlet Bey. Benim -sel,-sal ekini fiilden sıfat türeten bir ek gibi kullanmamı eleştirdi. Eleştirilen cümleyi yazayım: “Manşet haberi dört kare fotoğrafla görselleştirilmiş.” Bu cümlenin yüklemi gör-sel-leş-tir-il-miş. Gerçi bu sözcükte fiilden sıfat,sıfattan fiil,fiilden fiil... türetildiği görülüyor. Bu ekin Türkçe bir ek olmadığı yönünde görüşler var. Devlet Bey buna vurgu yaptı. Ancak kimya-sal gibi kelimelerde kullanıldığını söyledi. Ben de ilk aklıma gelen kum-sal kelimesini ilave ettim. Fiilden sıfat örneklerine gelince görsel, işitsel, eğitsel gibi kelimeleri sayabiliriz. Bu türetme yanlış da olsa genel kabul görmüş. Hani derler ya: “Galat-ı meşhur lügat-ı fasihten âlâdır.” Sonra söz döndü dolaştı Kahramanmaraş’ta işyeri isimlerine geldi. Devlet Bey, Kahramanmaraş’ta işyeri isimlerinin çoğunun İngilizce olduğundan yakındı. Kendisi yerden göğe haklı. Keşke Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de duyarlı olsa bu hususta. Bir zamanlar Karaman Belediyesi yasaklamıştı. İşyerlerinin isimleri Türkçe olmayanlar ruhsat alamıyordu. Şimdi Karaman’da durum nedir bilmiyorum. Sağ olasın Devlet Bey. Selam ve saygıyla efendim. Bu duyarlı gönül dostlarıyla hoş muhabbetimiz oldu. Kendilerine gönüller dolusu teşekkür ediyorum. Eleştirilerini, değerlendirmelerini her zaman bekliyorum. İlgilenen diğer gönül dostlarımızın da görüş ve düşüncelerini sözle veya yazıyla bize ulaştırmalarını dilerim.