Bilindiği gibi rektör Niyazi Can ‘ın süresi dolduğu için. Elbistan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Alptekin Yasın Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanmıştı. Önceki günde yeni rektör Basın ve sosyal medya ile bir araya gelerek bilgi paylaşımında bulundu.

Rektör Yasın: Kendisi ile ilgili genel bilgi verdi. Üniversite ile ilgi olarak daha önce konuştuğu gibi  “Üniversiteyi, sağlık ve teknoloji üniversitesinin tüm paydaşlarıyla işbirliği içeresinde, bölgeye, ülkeye ve dünyaya örnek katkı sağlayan bir üniversite olacağız ”dedi. Sosyal bir görüntü çizerken “Beni istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz. Eleştirmekte hakkınız “demesi güzel bir başlangıçtı... Günümüzde Başta siyasetçileri ve bürokratları eleştirmek, karşılığı hiçte hoş olmayan söz düellosuyla karşılaşmak mümkün.  Makamlar ne kadar büyük olursa olsun yerinde ve doğru eleştirmek karşı tarafı doğru yönlendirilmesini sağlar. Bu anlayışı rektörümüzde gördük. “BEN HİÇ BİR CEMAATE BAĞLI DEĞİLİM BEN DOĞRU OLAN BİLDİĞİMİ YAPARIM.“ demesi yine iyi bir mesajdı. Sonuç olarak üniversitenin eğitim alanında ve tıp fakültesinde taviz vermeden daha iyi yerlere geleceğinin bir göstergesiydi!  

Çağımızda kalkınmanın yolu üniversitelerimizdir. Üniversitelerimiz sürdürebilir kalkınmanın da ön koşuludur. Hal böyleyken, üniversitelerde bilimi yalnızca bilimsel ilgi adına yapan, içine kapanık, klasik zihniyetin yerini; toplum için üreten ve bilgiyi somut çıktılarıyla değerlendiren yapılar almalıdır. Nitekim üniversiteler girişimcilik endeksleriyle araştırma, üniversite kriterleriyle değerlendirilmeye tabii tutulmaya başlayan kurumlardır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte üniversitelerin araştırma ve eğitim gibi asli fonksiyonları yanında başka bir görevinin yanında, bilgi ve teknoloji transfer yolu ortaya çıkmaktadır.

Üniversitelerin bu yeni misyonu, bilimsel araştırmaların hedefinde de değişikliğe yol açmıştır. Buna göre bilimsel araştırmalar sürekli olarak ekonomik gelişmeye ve yeni istihdam alanlarının oluşturulmasına ve çeşitlendirilmesine yol açmıştır.

Bilim ve teknoloji dünyasında yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip eden gelişmelere ayak uyduran; milli kalkınma hedeflerini eğitim araştırma stratejiyle rehber olarak değerlendiren bir KSÜ

Görmek hepimizin hedefi olmalıdır.

Diğer taraftan: Nitelikli ve başarılı,  hem akademisyen hem de öğrenci çekmemiz elbette önemlidir. Bunun için Şehrin dinamikleri üniversite için değerli ve önemli olduğu kadar, Üniversitenin kente katacağı değerlerde kentin gelişimi ve değişimi açsından aynı ölçüde kıymetli gelişmelerdir.

Ama bu kentin dinamikleri, bu güne kadar üniversiteye belli ölçülerde destek verdiklerini söylemeyeyiz. Onun için Üniversite-sanayi işbirliği projelerinde yer de almış değiller.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi 1992 yılında kuruldu. O yıldan bu yana hep sorumluluğu rektörlerde aradık!

Genel olarak KSÜ eleştirmek, yargılamak kolay. Ama bu konunun derinliğine inmek, yüzeysellikten kurtulmakta zor. Aslında bu sonuçlardan yolu çıktığımızda çok geçmeden yanıldığımızı anlarız.

 Çağdaş değerlerin önüne gelenekselliğin alışkanlığından kurtulmak var. Söz gelimi sorunlarımıza, sorumluluklarımıza sahip çıkamamamız önemli bir eksikliktir.