Neredeyse“Seher zamanı” diyecektim. Hepimizin bildiği gibi ramazanda sahura kalkılır. Seher vaktinde yemek yenir. Günün en erkensaatleridir. Arapça kökenlidir “sahur”. Türkçesi "Erlik"tir. Güneşdoğmadan önce tan vaktinde yenilen yemek manasını da taşır. Zaten"er" sözcüğü günün en erken saati anlamındadır. Erlik bizim yörede"irlik" hatta "illik" olmuş. Bizim Oğulcuk'ta "İlliğekalkmak" deyimi kullanılır.

            Peki  sahurvakti ne zaman başlar? Gün ağartısının tan yerinde belli olmasıyla. Buna fecr-ikâzip diyor Araplar. Yani yalancı fecir. Bir de fecr-i sadık var. Fecr-i sadık,güneş doğmadan  40 dakika öncesindir.Sahur vakti burada biter. Yemekiçmek bırakılır. İmsak vakti başlar.

            Buizahattan sonra dönelim “İrlik, illik” meselesine. Almanya’da memlekethasretiyle yanıp kavrulan bir ozanımız var. Şerafettin Hansu. Bir şiir yazmış“Şimdi” redifli. “Şimdi”de geçmişe, çocukluğuna dönmüş Hansu. İşte o şiir:


ŞİMDİ


Vakit neredeyse doldu dolacak,
Minareden ezan okurlar şimdi.
Bizim köyde yine iftar olacak,
Sofranın başına dolarlar şimdi.


Nerde ezan beklediğim o günler
Anamın elinde pişen öğünler
Yalan oldu gitti gelmez o dünler
Ardımdan ağlaşır anılar şimdi.


Doldursam ıbrığı bir abdest alsam
Kapansam secdeye huzura dalsam
Ön safta duranın biri ben olsam
Camide terafih kılarlar şimdi.


İrliğe kadar ay gördüm oynardık
Koyuğu köşeyi nasıl arardık
Bir oyun bitse bir daha kurardık
Hepsini anlatsam gülerler şimdi.


ŞERAFET'İM ne söyleyim gardaşım 
Yüreğimde hasret gözümde yaşım
Sahur yaklaşıyor başlar telaşım
Uşaklar teneke çalarlar şimdi."

            Son dörtlükte “teneke çalmak” deyimigeçiyor. Hansu’nun “Uşaklar teneke çalarlar şimdi” dediği eylemi çokyapmışlığım vardır. İllik vakti kalkardık. Alırdık boş bir gaz yağı tenekesi.Bir elimize de sopa. Tenekeye vur Allah vur. Gecenin karanlığını “Tan!..Tan!..”sesleri doldurur. Oğulcuk’ta köy bekçisi yapardı bu işi. Eylemin adı da “Tenekeçalmak” değil “Tan tan çalmak”tı. Arife günü bekçi kapı kapı dolaşır, buhizmetinin karşılığını azdan çoktan tahsil ederdi.

            İlliğekalkamayanlar uyandırılırdı. “Hadi kalkın. Tan tan çaldı. Duymadınız mı?” diye.

            Bunlarçok gerilerde, anılarda kaldı. Şimdi akıllı telefonları kuruveriyorsun. Seniuyandırıyor. Artık ne tan tan çalma var ne de böyle bir beklenti.

Şimdi"nin şairi Şerafettin Hansu okumuş SahurZamanı'nı sosyal paylaşım sitesinde.

Duygularını yazmış bana Almanya’dan. Bir iletiylegöndermiş. Bu iletiyi virgülüne dokunmadan aktarıyorum: 

"Saygı değer Mustafa hocam sesime ses verdiniz aynı duygularda buluştugönüllerimiz! 
Ne demişler ! 
Bülbülü altın kafese koymuşlar ille vatan ille vatan demiş! 
Köyümden çıkıp Avrupaya gelişim daha dün gibi gözlerimin önünde! 22 yaşındaydımşimdi 48 oldum yıllar geçti ama bu yürek vatanından geçmedi! Bu dizeleri gözyaşlarımla yazdım! Gurbette özlüyoruz o günleri ezan sesini o telaşı! Heleçocukken teneke ile tan tan çalıpta bir köylüyü uyandırdığımız o günleri! arasıra anıları kaleme alıyorum böyle dizeler çıkıyor işte! 
Sizlerinde duyarlı yüreklerine sağlık tekrar tekrar teşekkür ediyorum nicemuhabbetlerde buluşalım inşallah gurbetten sılaya selam ve dua ile"