Aşık Harbî’den bir deyişle başlayalım. Sitem dolu, kahır dolu bir deyiş. Feleğe kahrediyor Aşık Harbi, Adnan Türközü. Hislerime tercüman olmuş sanki. Adnan Türközü bu deyişi Mustafa Şahin’den almış. kişi Mustafa Şahin. İşte feleğe kahır mektubu Aşık Harbî’nin sesinden:. “Bilmem tecelliden bilmem kaderden Noksanlı kısmetim az bize düştü İntizar mı aldım acep pederden Yanar deli gönül köz bize düştü Kader beni düşürüyor oyuna Bir gün davet aldım sabah çayına Bal kaymak verildi eller payına Biçare talihim tuz bize düştü Çok oldu feleğin bana oyunu Çoban oldum kurda verdim koyunu Felekle oynadım bir rol oyunu Yenildim bir çürük poz bize düştü Felek beni bir noktada kayırdı Aşkın şarabını verdi doyurdu Dört kitabı dört mevsime ayırdı Kerbela çölünde yaz bize düştü Ahtım vardır o meclise gitmeye Ölenecek dost gayreti gütmeye Tellal oldum derdim ilan etmeye Çal çağır dediler saz bize düştü” . Sevgili dostlar, bu deyişi Nisan’da bahçemizi don vurduğun’da “Noksanlı Kısmetim”de yazmıştım. Bir kez daha ilgilerinize sunuyorum. Nedenine gelince Eylül’ün son haftasında bizim bahçeye mihrican değdi. Don, soğuk yüzünü bir kez daha gösterdi Oğulcuk’ta. Sanki sonbaharın ilk günlerinde gelmese gözlümüz yollarda kalacaktı? Yine erken geldi. Bahçemizde baharın gülleri soldu. Bir gecede soğuk, bizim bahçeyi yaktı kavurdu. O akşam Ademgil bizdeydi. Adem tedbirli adam. Domatesin, biberin üstüne çadır çekmiş. Bizi de uyardı: -Abi, boyraz esiyo. Don tehlikesi var. Domatesin, biberin üsdünü örtseniz iyi olur. Ben rahatım: -Yok Adem. Meteoroloji don uyarısı yapmadı. Sıcaklık sıfırın altına düşmeyecek. Donmaz. Adem boynunu büktü: -Sen bilin abi. Biz örtduk. Siz de örtseniz iyi olur. Ve sabah oldu. Kalktım. İlk işim bahçeye bakmak oldu. Ne bakan? Sanki bahçeye kar yağmış. Bir kırağı düşmüş ki olursa o kadar olur. -Eyvah! dedim. Adem’in uyarısını dikkate almadığım için kendi kendime kızdım. Neyse, bu da bizim için bir tecrübe oldu. Hani Temel idama mahkum olmuş. Asılacak. Dar ağacının altında son söyleyecekleri sorulmuş: -Bu da benim için bir tecrübe oldu, demiş. Bizimki de o hesap. Bu da bizim için bir tecrübe oldu. Şimdi bahçe temizlemekle meşgulüz. Enkaz kaldırıyoruz.