İnanç Türkçe bir kelimedir. İnanmak kelimesinden gelir.İman ise bir şeye kesin olarak inanmak demektir. İnanç çizgisi, başlangıcısıfır, bitiş notası 100’dür. Kesin inanç ise 100dür. 100 noktasından geriyedoğru gelme den, kanaat, zan, şek ve şüphe gibi ihtimaller çıkar. Bunlar kesininancı aşağı doğru çeker. Sır noktası ise inançsızlığı gösterir.

   Dini inanç, imandır. Dini inanç, şüphe edilmez, tenkit edilmez,kuvveti azalmaz. Dini inançta, kutsal bir varlığa inanmak insan için birihtiyaçtır. Bu inanma ihtiyacı insanın yaratılışında vardır. Doğuştan gelir.İnançsız bir toplum yoktur. Fert olarak bulunsa bile. İnsanlık tarihi bunuböyle göstermiştir. Fert ama hak ama batıl bir şeye inanmıştır. Bir şeye inanmaihtiyacı duymuştur.

  Peygamberimiz : “her çocuk, fıtrat üzere doğar( yani İslam’ıkabullenecek bir kabiliyette doğar.)Sonra anne ve babası Yahudi, Hıristiyan veMecusileştirir.” Buyurmuştur. Her doğan çocuk günahsız, hür ve İslam fıtratıüzere doğar. İslam’da asli suç yoktur. Yani doğuştan çocuk günahlı doğmaz.

   Alman psikolog H. Remplein , “Her çocuk Allah’ın varlığınainanmak için hazır durumdadır.” Diyor.

  İnsanların yapılarında olan inanma eğilimi, onları Allah inancınagötürmüştür. Ayrıca bu iş sadece insana bırakılmayarak Yüce Allah’ta zamanzaman kendi varlığını hatırlatmış, peygamberleri vasıtaları ile uymalarıgereken emirleri bildirmiştir. Bu noktada ibadet ortaya çıkmıştır. İbadetAllah’a kulluktur. İbadet, Allah’ı razı etmek için yapılan her türlüdavranışlardır. İbadet Allah’ın emirlerini yerine getirmektir. İbadet, kişinininandığı varlığa karşı kulluk vazifelerini yerine getirmektir. İbadetler, diniinancın davranışlara akseden belirtileridir.

   İnsanın iç dünyasındaki inanç ve bu inancın dışa aksedendavranışlar yani ibadetler, bir bütün olarak insanın dinini belirlemektedir.Bundan dolayı, inançsız dini hayat olmadığı gibi, ibadetsizde dini hayat olmaz.İnansız ibadet olmaz. İman ibadet yaptırır. 

    Harekete geçmeyen inanç gerçek inanç değildir. İnsaninandığını söyleyerek ibadet yapmazsa, inancıda zayıflar. İbadetler ise inancıkuvvetlendirir. İbadetler imanın fanusudur, onu korur.

  İman amelin esasıdır. İmanı olmayan bir kimseden, sıhhatli bir ibadetve iyi bir davranış beklenemez. İbadet imana dayanır. İyi amel ve güzel ahlâkıntemeli kişinin inancının yaşaması sonucudur.

    İmana dayanmayan dini işler Allah katında makbuldeğildir. Yaşanmayan imanda kuvvet ve olgunluk kazanmaz.

   İman esasları, Allah’a nasıl ibadet edileceğini, fert ve toplumilişkilerinin düzenlenmesini, ahlaki davranışlar, ve dinin ana(esas)hükümlerini teşkil eder.

    Yüce Allah inananlardan tam bir teslimiyet istemektedir.Ayet-i kerimede ; “…Onlar tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmişolmazlar.”(Nisâ,65)  buyrulmaktadır.

İnanmanın ibadete etkisi

1. İman, yaşayış ve davranışlarda ortaya konulmadıkça kuvvetlenmez. 

2. İman insanda bir ümit ve teselli kaynağı olur

3. İman, ruh ve bedeni birleştirir ve bütünleştirir

4. İbadet imanla değer kazanır.

5. İman, ibadetin hazzını yaşatır.

İbadetin imana etkileri

1. İnsanın yaptığı ibadetler, işlediği hayırlı işler ruh üzerinde çok derinişler bırakır.

2. Yapılan ibadetler, insanı ruhen yüceltir ve mutlu kılar.

3. İman, ibadet etmekle gerçekleşir fiil ve hareket haline gelir. Gerçekleşmeyenbir inanç fazla değer taşımaz.

4. Beden ibadetle kontrol altına alınır, disiplinli ve düzenli olur.

5. İbadet, bizi, ahlaklı davranışlara yöneltir.

6. İbadet, imanın fanusudur, onu her türlü etkilerden ve tehlikelerdenkorur.