İnsana verdiği en önemli duygulardan biri de sevgidir. Sevgi paylaştıkça çoğalan manevi bir güçtür. Sevgi duygusu, insanın hemcinsleriyle arasındaki ilişki ve kaynaşmasının en önemli unsuru ve toplumsal hayatın gelişip güçlenmesinin vazgeçilmez şartıdır. Bu bakımdan Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde bütün Müslümanların kardeş olduğu vurgulanarak, onlar arasında güçlü bir sevgi bağı kurulması öngörülmüştür. Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” [1]-
Yüce Peygamberimiz (s.a.v.) de: “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de kamil mü’min olamazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi size haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız” [2]buyurarak sevgi ve kardeşliği öğütlemektedir.
Bir hadis-i şerif mealinde; “Mü’minler birbirini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerini korumada bir vücut gibidirler. Vücudun bir uzvu rahatsız olduğunda, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulur.” [3] Buyrulmaktadır.
Sevgi, saygıyı, merhameti, barışı ve kardeşliği tesis eder. Anne babalar ve diğer canlılar yavrularını sevgi sayesinde yetiştirir, büyütür ve zahmetlere katlanır. Toplumlar, bireylerinin birbirlerini sevdikleri ölçüde mutlu olurlar ve varlıklarını devam ettirirler. Sevgi ve saygının olmadığı yerde yuvalar yıkılır, toplumlarda huzur ve mutluluk yok olur. Mevlana'nın ifadesiyle “Sevgi; acıyı tatlıya, bakırı altına, hastalığı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete ve kahrı rahmete dönüştürür.” İnsanı hayata bağlayan zincirin en güçlü halkası ve insanı yaratanına ulaştıracak en sağlam merdiven de yine sevgidir.
İnsanlar arasında olması gereken dostlukların azalması, ona bağlı olarak da kin, öfke, hiddet ve düşmanlıkların artması temelde sevgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Yanlış düşünce ve davranışlarla pek çok kötülüğün en önemli sebeplerinden biri de yine sevgi eksikliğidir. Halbuki sevgi olsa, öfkeler diner, düşmanlık duyguları biter, bir daha ortaya çıkma imkanı bulamadan kaybolup gider. Unutulmaması gereken bir husus da şudur: Tüm faziletler, tüm iyilik ve güzellikler, sevgi ve samimiyet ortamında doğar ve gelişirler. Bu bakımdan, günümüzde yaşadığımız rahatsızlıklara karşı Allah rızası için dayanan sevgi pınarını, herkesin gönlüne akıtması gerekmektedir. Çünkü bu sevgi ve samimiyet olmadan, yüce dinimizin hedeflediği faziletli hayat ve kamil insan idealini yakalamamız mümkün değildir.
Hak aşığı Yunus Emre’nin ifadesiyle ''Gelin tanış olalım, yad isek bilişelim. Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz.” Demiştir.
Sevgi en büyük iyileştiricilerden biridir ve insan ile evren arasında oluşan bağın güçlenmesini sağlar. Yaşamımızda sevgisini hissedip gösterebilmemiz, sağlıklı ve bilinçli bir ilişki oluşturmanız ve bu sırada da kendi kişisel dönüşümümüzü tamamlayabilmemiz için Sevgi yol gösterici olacaktır. .
Sevginin Gücü
Vaktiyle üç kişi bir evin kapısını çalar.
-Kapıyı evin erkeği açar ve aralarında şu konuşma geçer:
“Biz Tanrı misafiriyiz, ancak evinize sadece birimiz girebilir.
Tercihi siz yapacaksınız. Karar sizin”.
“İsimlerinizi bağışlar mısınız, önce bir tanışalım…”
- “Servet, Sevgi ve Huzur.”
Fakir olan ailenin reisi Servet olanınız gelsin deyince,
Kapının arkasında konuşmaları işiten
ve evde huzur yüzü görmeyen hanımı söze girer:
- “Bugüne kadar şu dünyada bir günüm huzurlu geçmedi.
Huzur hanginiz ise o gelsin,” der.
O arada olanlardan habersiz,
Mutfakta gözyaşları içinde bulaşıkları yıkayan evin gelini,
bunalmış ve duygulanmış haliyle alnındaki terleri koluyla silerken
yüksek sesle içini döker:
- “ Nedir bu çilem benim Allahım…
Koskoca on yıl geçti,
bir gram sevgi yüzü görmedim bu evde.
Yazık değil mi bana…”der…
Kayın pederi ile kapıda bulunan kaynanası,
gelininin sesini işitince “yüreği dağlanır” ve dayanamaz:
- “Yok yok beyler, ismi Sevgi olan hanginizse
o gelsin.”
Son kararı işiten misafirlerin, üçü birden kapıya hücum eder…
Bu durum karşısında ailenin reisi beyefendi itiraz eder:
- “Hani biriniz gelecekti?”
İçlerinden biri söze girer:
- “Beyefendi; ismi Sevgi olan, bizim liderimizdir.
O, nereye biz oraya. Ayrılmamız imkansızdır.” Der.
Sevginin olmadığı eve; “servet” de girmez, “huzur” da…Sevginin girdiği eve “servet” de girer “huzur” da… sevgiyle kalınız