20 bin sözleşmeli öğretmenin alımı için tercih sistemi açıldı. Öğretmen adaylar bakanlığın sitesinden sisteme girip tercihlerini yapabilecek. Bu alımda müracaatlar 2017-2018 kpss sonuçlarına göre yapılacak. Yıl içinde daha önce de 20 bin sözleşmeli öğretmenin ataması gerçekleştirildiği için şu anki atamada bütün branşlarda atama puanları daha önce yapılan Şubat atamasına göre düşük olacak. Bunu sonuçlar açıklanınca göreceğiz.
Tercih sisteminin açılmasıyla illere göre branş bazlı atama sayıları da açıklanmış oldu. Hatta bazı şehirlerde, Kahramanmaraş gibi, sistem açılmadan günler önce o ile kaç öğretmen alınacağı milletvekilleri yada milli eğitim müdürlükleri tarafından sosyal medya aracılığıyla duyuruldu. Buna göre 20 bin sözleşmeli öğretmen atamasının büyük bir çoğunluğu batı illerine gerçekleştirilecek. İşte bu durum kadrolu, sözleşmeli ve ücretli statüsüne maruz kalan öğretmenler arasında bir ayrışmaya da neden oldu. Çünkü 2016 yılından sonra yapılan atamaların %95’lik kısmı doğu illerine gerçekleşmişti. Bakanlık batı illerinde yeteri kadar öğretmen olduğunu söyleyerek 2016 yılından bu yana atamaları doğuya gerçekleştirdi. Hatta bunun üzerine bir de sözleşmeli öğretmenlik uygulaması getirdi. Gerekçe yine aynıydı, batıda yer yok doğuda öğretmen ihtiyacı çok. Bu uygulama ile öğretmenler 4 yıl boyunca atandığı yerde çakılı olarak kaldı ve kalmaya devam ediyor.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasından üç yıl sonra yapılan atamanın batı ağırlıklı olması bakanlığın kendi ile çeliştiğinin göstergesidir. Batı illerine de atama yapılacaksa sözleşmeli öğretmenlik uygulamasındaki asıl amaç nedir? Bu durum önceki bakanın hatası olabilir ancak eğitim camiasından olmasından dolayı insanlarda büyük umutlar uyandıran Ziya Hocanın bu çelişkiye bir çözüm bulması beklenirdi. Mesela madem bu atamada ağırlık batı illerine olacak, planlama bu doğrultuda yapıldı o zaman bu atamanın ilanına çıkmadan önce en azından sözleşmeli öğretmenlerin aile birliği meselesi çözülebilirdi. Çünkü Ziya Hocanın eğitime ve öğretmenlere verdiği destekten onun, ‘’ Ya eşin, ya işin!’’ zihniyetinde olmadığı anlaşılabiliyor. Bu yöndeki beklentinin temel sebebi de budur zaten.
Üç yıldır ailesinden ve eşinden ayrı kalan öğretmenlere nispet yapılmış gibi atamaların çoğu batıya oldu. Doğuya atanan öğretmenlerin bunu düşünmesi gayet normaldir.
Aslındaki buradaki sorun doğu batı ayrımı olarak değerlendirilmemeli. Yıllardır ‘’nereye olursa olsun yeter ki atanayım’’ diye bekleyen binlerce öğretmen adayı var. Dolayısıyla buradaki temel sorun zaten bir problem karşısında birlikte hareket edemeyen öğretmenlerin bir kez daha aralarında bölünmesi ve ayrılık yaşamasıdır. Önceki atamalarda yüksek puanlarla eşinden ve ailesinden uzağa doğuya atanan öğretmenler tepkilerini, yeni atanacak olan öğretmen adaylarına gösterirse eğer yine kaybeden eğitim camiası olacaktır.
Dolayısıyla bu problem, öğretmen atamalarının hala bir sisteme oturtulamamasından kaynaklanmaktadır. Ancak sistem kendi başına var olan ve kendi kendine işleyen bir düzen değildir. Sistemin varlığı onu yönetenlerin liyakatine bağlıdır. Sonuç olarak sorunun ve çözümün kaynağı bakanlıkta aranmalıdır.
Eğitimciler olarak beklentimiz ise şudur; siyasi çıkar gütmeksizin bütün sendikaların ülkemizdeki eğitimin refahının ve niteliğinin artması için sunî değil, samimi bir şekilde çalışmasıdır.